Mesajı Okuyun
Old 10-07-2006, 16:21   #8
erdal7

 
Varsayılan

Davacı ( borçlu ) senette yer alan bu kayda rağmen, sözkonusu malın teslim edilmediğini ispat etmelidir. Senetteki "malen" kaydının aksi de ancak YAZILI DELİL ile ispat edilebilir.

Burda düşünülmesi gereken husus , Senede karşı senet ile isbat HUMK 290 varlığına rağmen , Muvafakat hali hariç .

Bono ya karşı , Senede karşı senedin hüküm ve kuvetini ortadan kaldıracak bir delilin de aynı ağırlıkta olması lazımdır. Bu nedenle Özel delil teşkil eden Ticari defterlerin senede karşı senetle isbatta aynı kuvette olup olamıyacağı hususu da tartışmaya açık gibi me geliyor. Sanırım olay bu noktada düğümlenmektedir . Belki de Yargıtayın farklı farklı kararları bu nedenlerden doğmaktadır .
İncelediğim kadarı ile Yeni kararlarda , Ticari defterlerde bono hakkında kayıt olmamasını , alacağın var olmadığını göstermeyeceği şeklindedir( Bu durumda borçlu davasını, Malın teslim edilmediği vakıasını ,karşı tarafın yani alacaklının Ticari defterleri ile isbat edemiyecek anlamı çıkmaktadır. ) . Eski kararlarda ise Ticari defterleri adeta Yazılı delil kuvetinde görmekte ve tam aksi sonuçlara varılmaktadır.
Sanırım daha araştırılması gereken bir konu ...
Saygılarımı sunarım.... AV. ERDAL