Mesajı Okuyun
Old 07-11-2006, 12:50   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Habibe Hanım, aşağıdaki kararı yolluyorum.
Saygılar.

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/7965
K. 1995/8869
T. 18.9.1995
• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI ( Davanın Davacının Soyadının Kızlık Soyadı ile Tashihi İstemine İlişkin Olması )
• SOYADININ TASHİHİ ( Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
• SOYADINDA EŞİN ÖLÜMÜNDEN SONRA DEĞİŞİKLİK ( Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
• HAKLI SEBEBİN İSPATI ( Medeni Kanun Gereğince Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
743/m.26
1587/m.44
ÖZET : Haklı sebebin kanıtlanması halinde soyadının değiştirilmesine her zaman yasal olanak vardır.

DAVA : Dava dilekçesinde davacının soyadının kızlık soyadı olan Özkul olarak tashihi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı; evlenmekle iktisap ettiği kocasının soyadını, kocası öldükten sonra da kullanmaya devam ettiğini, ancak aradan geçen süre içerisinde manevi baskıya uğradığını, buna kocasının bir trafik kazası neticesinde yaşamını yitirmesinin neden olduğunu bildirerek soyadının, kızlık soyadı olan Özkul olarak düzeltilmesini istemiştir.

Dava bu niteliği itibarı ile Medeni Kanunun 26. maddesi kapsamında olup bu maddeye göre, haklı sebebin kanıtlanması halinde soyadının değiştirilmesine her zaman yasal olanak vardır.

Mahkemece dava Nüfus Kanununun 44 ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddesine dayanılarak reddedilmiş ise de, sözü edilen maddeler Nüfus İdaresince doğrudan ilgilinin başvurması üzerine yapılacak işlemleri ve koşulları düzenlemekte olup, yukarıda açıklandığı üzere Medeni Kanunun 26. maddesinin uygulanmasına etkili değildir.

Dava dilekçesinde "her türlü delil’e" dayanılmış olduğu dikkate alınarak davacıya delillerini belirleyip mahkemeye ibraz edilmek üzere mehil verilmeli, bu deliller toplandıktan sonra Medeni Kanunun 26. maddesindeki koşulların mevcut olup olmadığı değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

Davanın hukuki niteliğinin belirlenmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu şekilde reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx