Mesajı Okuyun
Old 07-03-2008, 22:19   #1
üye19576

 
Varsayılan Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin kararlarda yer alan suç vasfı

Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin kararlarda yer alan suç vasfı, bazı kamu görevlilerinin likayatinin tespitnrde olumsuz etken olarak kullanılmaktadır.
Bilindiği üzere bu tip kararlar adli sicile geçmiyor, ancak 657 sayılı yasanın 131/3.maddesinde yer alan ".......... görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya askeri savcılar veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı hakkında Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, ......, iddianame, talepname veya lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir." hükmü uyarınca bu tür kararlar veya beraat kararları dahil tüm mahkeme kararları idalere gönderilmektedir.
Örneğin ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak veya örgüt kurmak gibi suç isimleri şikayet dilekçesinde yer alan iddialara paralel olarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarda genellikle aynen yer verilip, adeta tescil yapıldıktan sonra, yeterli delil yok veya delileler soyut gibi gerekçeler ile eski ismi ile takipsizlik kararlarları verilmektedir. Bu kararların memmurun sicilinde muhafaza edildiğinden onun lekelenmeme gibi bir takım haklarına zarar verdiği açıktır.
Ayrıca bu kararlar bazı özel kamu yöetmeliklerinde yer alan "Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiiller" gibi bazı hükümler aracılığı ile ilgilinin liyakatinin tespitinde bir kriter olarak kullanılabilmektedir.
1-Adli sicile dahi geçmediği için silinmesi mümkün olmayan bu kayıtların değiştirilmesi mümkün müdür?
2-Bir mahkemeye başvuruda bulunarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda hatalı olarak tanımlanan suç vasfının mesleki kariyeri ve liyatınin tespitinde zarar vereceği gerekçesi ile değiştirilebilir mi?
3-Değiştirilemez ise bu hatalı vasıflardırmayı yapan savcı veya adalet bakanlığı aleyhine tazminat davası açılabilir mi?