Mesajı Okuyun
Old 01-02-2007, 14:46   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1257
K. 2005/1591
T. 21.2.2005
• TALEP SONUCUNUN AZALTILMASI ( Davacının Azaltması Davayı Değiştirme Sayılmadığı - Talep Sonucunu Azaltabilmesi İçin Kural Olarak Davalının Muvafakatine İhtiyaç Olmadığı Gibi Islah Yoluna Başvurmasına da Gerek Olmadığı )
• DAVAYI DEĞİŞTİRME ( Davacının Talep Sonucunu Azaltması Davayı Değiştirme Sayılmadığı - Davacının Talep Sonucunu Azaltabilmesi İçin Kural Olarak Davalının Muvafakatine İhtiyaç Olmadığı Gibi Islah Yoluna Başvurmasına da Gerek Olmadığı )
• MÜDDEABİHİN AZALTILMASI ( Islah Kavramı Kapsamında Değil Davadan Feragat Müessesesi İçinde Mütalaa Edilebileceği - Feragatın İse Açık Kesin ve Koşulsuz Olması Yasa Gereği Olduğu )
• DAVADAN FERAGAT ( Müddeabihin Azaltılması Islah Kavramı Kapsamında Değil Davadan Feragat Müessesesi İçinde Mütalaa Edilebileceği - Feragatın İse Açık Kesin ve Koşulsuz Olması Yasa Gereği Olduğu )
1086/m.83,87,91
ÖZET : Davacının talep sonucunu azaltması ( daraltması ) davayı değiştirme sayılmaz. Bu nedenle, davacının talep sonucunu azaltabilmesi için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur. Davacı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabilir. O halde; müddeabihin azaltılması, ıslah kavramı kapsamında değil davadan feragat müessesesi içinde mütalaa edilebilir. Feragatın ise açık, kesin ve koşulsuz olması yasa gereğidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 8.500.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 6.452.578.800 lira için kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Davada; haksız işgal nedeniyle davalı idareden 8.500.000.000 Lira ecrimisilin tahsili istenilmiş, davanın devamı sırasında davacı vekili tarafından verilen 8.10.2004 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 6.452.578.800 Lira olarak ıslah ederek bu miktar üzerinden karar verilmesini istemiş, mahkemece de ıslah talebine göre 6.452.578.800 Lira ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.

HUMK’nun 83 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltilmesine olanak tanıyan bir yoldur.

HUMK’nun 87.maddesinin "müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez." şeklindeki son cümlesi, Anayasa Mahkemesinin 7.11.2001 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 20.7.1999 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve böylece davadaki talep sonucunun kısmi ıslah yoluyla artırılması usulen olanaklı hale gelmiştir.

Dava konusu olayda olduğu gibi davacının talep sonucunu azaltması ( daraltması ) davayı değiştirme sayılmaz. Bu nedenle, davacının talep sonucunu azaltabilmesi için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur. Davacı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabilir.

O halde; müddeabihin azaltılması, ıslah kavramı kapsamında değil davadan feragat müessesesi içinde mütalaa edilebilir. Feragatın ise açık, kesin ve koşulsuz olması yasa gereğidir ( HUMK md.91 ).

Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeden davacının tahsiline karar verilen 6.452.578.800 liranın dışındaki isteği hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması ( feragat müessesesinin sonucu olarak yargılama giderleri vs. yönünden ) doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx