Mesajı Okuyun
Old 04-03-2009, 12:26   #11
av.sebahattin

 
Varsayılan

Saim bey;
Yukarıda belirttiğiniz yargıtay kararının tam metnini okuduğumuzda bu anlam çıkmıyor diye düşünüyorum.zira davalının ticari defterlerine kaydetmesi halinde bile teslimin ispat yükümlülüğünün yine de davacıya düşmesi çelişkili görünüyor. tam metin şu şekilde siz de bir bakın isterseniz:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2004/7832
Karar No. 2005/4738
Tarihi 05.05.2005

İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/83


6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/23



KAVRAMLAR
FATURA İÇERİĞİNE İTİRAZ
İTİRAZ SÜRESİ

ÖZET
FATURANIN İÇERİĞİNE 8 GÜN İÇERİSİNDE İTİRAZDA BULUNULMADIĞI TAKTİRDE SADECE FATURADA BELİRTİLEN VERİLERİN DOĞRU OLDUĞU KARİNESİ DOĞAR. BU DURUMDAN, FATURANIN VERİLMESİNE NEDEN OLAN İŞ VEYA HİZMETİN DE YAPILMIŞ OLDUĞUNUN KABUL EDİLDİĞİ ANLAŞILMAZ

Taraflar arasında görülen davada (İzmir Asliye Birinci Ticaret Mahkemesince verilen 2.4.2004 tarih ve 2001/1277-2004/190 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki mevcut ticari ilişkiden dolayı davalı adına 5600 USD'lik fatura düzenlendiğini, fatura tutarının ödenmemesi üzerine faturaya dayalı icra takibine geçildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 40 oranında icra-inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında fatura konusunda ihtilafların bulunduğunu, fatura ve içeriğine süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacının taşıma edimini yerine getirmediğini, bu bedele hak kazanmadığını, hak kazansa bile taşıma ücretinin 5.000 USD olduğunu, bu hususun gümrük beyannamesinden anlaşıldığını, borcun gerçek yabancı para borcu niteliği taşımadığını, aynen ödeme koşulunun bulunmadığını, fiili ödeme günündeki TL. karşılığının talep edilemeyeceğini, fatura tarihindeki kur üzerinden ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı şirket adına 6.12.2000 tarihli 5600 USD lik fatura düzenlediği, faturanın davalı şirket defterine 10.12.2000 tarihinde kendileri hesabına borç, satıcılar hesabına alacak olarak kaydedildiği, davacının taşıma işini gereği gibi yerine getirmediği ancak, davalının yapılan takipte borç miktarının faturanın düzenlendiği tarih itibariyle 5000 USD olduğunu beyan ve ikrar ettiği, davalının 12.2.2001 tarihli noter ihtarnamesi ile fatura içeriğini kabul etmediğini davacı şirkete bildirdiği, davalı şirketçe TTK'nun 23. madde hükmü uyarınca 8 günlük sürede faturaya itiraz etmeyerek defterlerine işlemek suretiyle fatura kapsamını aynen kabul ettiği, BK.nun 83/son maddesi hükmü uyarınca fatura bedelinin fiili ödeme tarihindeki kur esas alınarak hesaplanması gerektiği, davalı tarafından takip dosyasına yatırılan 3.413.400.000 liranın belirtilen kur karşılığının 2.394,02 USD olduğu gerekçesiyle, kısmi itirazın kısmen iptali ile icra takibin 3.205,98 USD üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taşıyanın düzenlediği fatura, davalı taşıtan tarafından süresinde itiraza uğramamış ve takip dosyasında temel ilişki benimsemek suretiyle faturadaki miktarın bir kısmı olan 5000 USD'lik bölüm fatura tarihi esas alınarak ödenmiştir.
Mahkemece, benimsenip hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı taşıyanın taşıma işini gereği gibi yapmadığının tespitine rağmen, davalı taşıyanın yukarıda yazılı faturayı ticari defterlerine kaydetmesi ve TTK.nun 23. madde hükmünce 8 günlük sürede itiraz etmemesi ve dolayısıyla fatura münderecatının aynen kesinleştiği sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, davalıya tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu olamaz. Faturanın deftere kaydı taşımanın gerçekleştiğine yalnızca karine teşkil eder. Bu karinenin aksinin ispatı her zaman olanaklıdır.

Somut olayda, taraflar arasında temel ilişkide davalı tarafından davacının edimini yerine getirmediği savunulup uyuşmazlık konusu edildiğine göre, Dairemiz'in 2.6.2003 gün 234-5836 nolu ilamına yanlış anlam yüklenerek faturanın kesinleştiğinden söz edilmesi olanaklı değildir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, taraflar arasındaki temel ilişki olan taşıma ilişkisinde davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacı da olduğu gözetilmek, davacıya ispat olanağı sağlanmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.