Mesajı Okuyun
Old 07-06-2003, 18:34   #10
Nedime Uğraş

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım "duyurucu 1";

Siz hangi yasa hükümlerine baktınız anlayamadım. Ben 2.11.2001 tarihinde kabul edilen 4721 Sayılı Yeni Medeni Kanunun " İKİNCİ KISIM" HISIMLIK Birinci Bölüm "Soybağının kurulması" başlığını taşıyan B II "Yargılama Usulü" nü belirten 284. maddenin 2. bendindeki hükümden bahsettim. Haddizatında "juris" da size 4.4.2003 tarihinde verdiği yanıtında aynı hükmün açıklamasını yapmıştı. Benim konuyu ikinci kez yanıtlamamın nedeni, sizin o hükmün olayla ilgisinin bulunmadığını belirtmenizdir.

Çocuğun Mallarının İdaresi ve Korunması ile bu konuda Hâkimin Müdahalesini düzenliyen hükümler Yeni Medeni Yasanın 352 ve devam eden maddelerindedir.

Lütfen siz, bir kez daha yeni Medeni Yasa hükümlerini tetkik ediniz. 743 Sayılı Eski Türk Medeni Yasasında yer almayan bu hüküm, İsviçre M.K.nun 1976 T.li değişikliğinden (madde 254) esinlenerek kaleme alınmıştır. Zira, Soy Bağı davaları, "Kamu Düzeni" ile yakından ilgili davalar olduğu için, HUMK.unundaki hükümler ile yetinilmeyip yargılama usulü hakkında ayrıca özel hükümlerin getirilmesine gereksinim duyulabilir. İşte; İsviçre'de zaman içinde uygulamada görülen eksiklikler dolayısıyla bu hükümde gerekli değişiklik yapılarak özel bir hüküm de ilave edilmiştir.

Her ne kadar biz Medeni Yasamızı İşviçre'den iktibas etmiş isek de; kabul edildiği 1926 yılından beri ihtiyaca göre bu güne kadar hiç bir değişiklik yapmadan uygulaya geldik. Oysa ki; İsviçre aynı Yasa üzerinde zaman içinde hissedilen gereksinimlere göre defalarca değişiklik ve ilavelerde bulunmuştur.

Eski Yasada bu hüküm yer almadığı halde, o dönemde gördüğü bir davada ( X) yerdeki Hâkim, Amerika'da bulunan baba adayına "Kan örneklerinin gönderilmesi" için yaptığı tebligatlara cevap ve icabet alamayınca, yeni yasada olduğu gibi, "Gelmediği takdirde aleyhine karar verileceğini" belirten uyarı yazısını gönderdi ve davayı da buna göre neticelendirdi. (X) Hâkim burada TMK. 1/2 deki hükmü uyguluyarak (... "Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hâkim örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsa idi nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.") hükmünü uygulamıştır.

İşte Yeni Medeni Yasanın 284/2 hükmü karşısında böyle olaylarda artık TMK: 1 e de ihtiyaç kalmamıştır.

Hukukta çaresizlik yoktur. Adalet kaplumbağa adımları ile ilerler ama, neticesine emin şekilde varır.

Endişelendiğiniz gibi, Uluslararası Sözleşmelerde yer alan "Kişinin Vücut Bütünlüğüne zorla müdahale" edilmeden bu hükümle adaletin gerçekleşmesi sağlanacaktır.

TMK. Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hk. K.nun 13. maddesine göre de: "TMK. nunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan babalık davaları, bu Kanun hükümlerine göre karara bağlanır."

Bilmem sizi yeteri kadar aydınlatabildim mi?