Mesajı Okuyun
Old 20-04-2008, 21:14   #26
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Şenoğlu

*Sizden farklı düşünmek , hukuk kuralları dışında olmak değildir.

Yasal sınırlar içinde , site kurallarına ve ayrıca nezaket kurallarına uygun biçimde ,eleştiri ve görüşlerimi belirttiğimde,sizin de, aynı kurala bağlı kalarak yanıt yazmanızı,düşünce ve ifade özgürlüğüme saygı göstermenizi rica ediyorum.

Alıntı:
yargıç tarafsız ve bağımsız olmalıdır, yargıcın tarafsızlığı kavramı çok boyutlu bir kavramdır, yargıç davanın taraflarına, siyasi düşüncesine, ideolojik anlayışına,başka yargıca, yürütmeye, kendine karşı da tarafsız olmalıdır, sadece delillere ve hukuka göre karar vermelidir

Bu görüşünüze katılıyor ,hatta ben de bir de ek yapmak istiyorum;

Görüş bildirenler,eleştirenler kadının insan haklarını savunan feministler olduğunda da aynı tarafsızlık ve bağımsızlık korumalıdır.

Çünkü feministler, adalet istiyor………

Çünkü feministler ,adalete ve insan haklarına katkıda bulunuyor.

İnsan haklarından kadınların da tam ve eksiksiz yararlanması için çalışıyorlar.

Sizin "entel,dantel" dediğiniz feministler, dünyada ve Türkiye'de kadınların bulunduğu eşitsiz ve ayrımcı durumu ilk gözlemleyen kişilerdir.İlk kez kadına yönelik şiddete dikkat çeken ve ilk sığınmaevi projesini tüm zorluklara karşın hayata geçirenlerdir.Dayağa karşı ilk yürüyüş,tam 20 yıl önce yine feminist kadınlar tarafından yapıldı.

Bu gün yürürlükte olan TCK, henüz tasarı halindeyken,feministler TCK Kadın Platformunu oluşturdu ve kadının insan haklarını dile getiren ve evrensel hukuk kuralları ile uyumlu TCK önerilerini hazırladılar.Önerilerin pek çoğu yasalaştı

Hatırlayalım;

Kadınların insan haklarını savunan feministlerin çabaları ile;
TCK da;
-Cinsel saldırı suçları "topluma" , "aileye", "edep törelerine" karşı suçlar olarak değil, "kişilere karşı suçlar" olarak tanımlanıyor;

-Cinsel saldırı suçları "ırza geçme", "ırza tasaddi" gibi suçun tanımını yapmayan ve cinsel saldırıları erkeklerin ve toplumun "namusu" üzerinden tanımlayan ifadeler yerine, "cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar" adı altında kişinin "vücut dokunulmazlığına karşı suçlar" olarak tanımlanıyor;

-Cinsel tecavüz, cinsel saldırı ve cinsel taciz tanımları, cinsel saldırının gerçekleşebileceği bütün şekilleri kapsayabilecek şekilde genişletildi ve bu suçlara daha ağır cezalar öngörülüyor; işkence
sırasında cinsel saldırı ve cinsel saldırının mağdurun beden veya ruh sağlığına zarar vermesi ağırlaştırıcı neden kabul ediliyor;

-Evlilik içi tecavüz ve cinsel saldırı açıkça suç olarak tanımlanıyor ve diğer cinsel saldırılara öngörülen cezaya tabi tutuluyor;

-İşyerinde cinsel taciz açıkça suç kabul ediliyor ve cezalandırılıyor;

-Yetkili savcı ve hakim kararı olmaksızın genital muayene yapan ve yaptırana ceza öngörülüyor.

-Eski TCK'da "toplumun haya duygularını zedeleyebilecek hareketler" gibi muğlak bir şekilde tanımlanan "hayasızca hareketler" maddesi teşhircilikle sınırlanıyor;

-Aile içi şiddet, işkencenin bir alt türü olan "eziyet" kapsamına alınarak ağır cezalar öngörülüyor.

-Çocukların cinsel istismarı ayrı bir suç olarak tanımlanıyor ve daha ağır cezalara tabii tutuluyor;

-Çocukların cinsel istismarında veya cinsel saldırılarda "rıza"nın varolabileceğini varsayan tanımlamalar kaldırıldı;

-Eski TCK'da tecavüzcüyle evlendirmede cezanın ertelenmesini öngören madde kaldırıldı;

-Eski TCK'da evlenmek amacıyla kaçırma ve alıkoyma suçlarında cezanın iptalini öngören madde kaldırıldı;

-Töre cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alındı;

-Irz, haya, edep gibi zamana göre değişen, göreceli ve kadınların hak özgürlüklerini kısıtlamak için yorumlanan ve çağdaş hukukta yeri olmayan kavramlar kaldırıldı;

-Evli-bekar, bakire-bakire olmayan kadınlar arasında ayırımcılık yapan düzenlemeler kaldırıldı;

-Evlilik dışı yeni doğmuş çocuğunu öldüren anneye ceza indirimi öngören madde kaldırıldı.

*Daha güzel ve eşitikçi,insan onuruna yaraşır bir dünyanın olabilme ihtimalini, gerçeğe dönüştürmekte emeği geçen tüm feminist hukukçu ve aktivistleri buradan saygı ile selamlıyorum.

Sonuç: Adalet isteyenleri , feminist oldukları için aşağılamak,entel,dantel gibi sözlerle küçümsemek,değersizleştirmeye niyetlenmek,tarafsızlığa açıkça aykırı bir durumdur.

Adalet uygulayıcıları ,adalet talep eden feminizm korkusundan da kendilerini korumalıdır.