Mesajı Okuyun
Old 10-08-2011, 14:04   #24
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Anlıyorum ki en çok sıkıntıyı ceza davalarında çekiyorsunuz. Ceza davaları gerçekten de hukuk davalarından daha fazla yıpratıcıdır işini iyi yapmak isteyen bir avukat için. Avukatın hukuki yardım yaptığı, kararınsa mahkeme tarafından verildiğini unutmayın, müvekkillerinize de bunu anlatın. Benzer olayları yaşadıkça deneyim ve direnç kazanacaksınız, daha da rahat olacak ve belki bu nedenle işinizi daha iyi yapacaksınız.
Müvekkil yakınları ile ayrı ayrı görüşmek de, aynı stresi birkaç kez yaşamanıza neden olabilir, olabildiğince hepsine birden randevu verin.
Dava ile ilgili gereksiz sözler vermeyin, olasılıkları anlatın, söylediklerinizin doğru anlaşıldığından (garanti vermek gibi algılanmadığından) emin olun.
Görüşme tutanağı konusunda "her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır"; ben genellikle hangi hususları yazdığımı anlatayım, siz de size göre gerekli olanları yazarsınız:
- Davadaki iddia ya da savunmamızın özeti
- Gösterilecek deliller
- Kabul ve inkar edilen hususlar
- Maddi olgular
- Dava değeri (Tazminat tutarları, taşınmaz değeri vb.)
- Varsa olumsuz hususların (zamanaşımı gibi) müvekkile bildirildiği
vb.



Doktorlarla ilgili yazdıklarım, meslektaşımı rahatlatmak için bir örnekti sadece. "Kasaplar kesilen her kuzu için yas tutar mı?" desem, aynı etkiyi yapmazdı; zira avukatlar kendilerini (sanki aynı derecede önemli bir iş yapıyormuş gibi) doktorlarla karşılaştırmayı severler.

Sn. Av. Cengiz ALADAĞ'a ilaveten;

Üzülmek ve stres yaşamak gayet doğal insani hislerdir.

Ancak, bu hisleri içinizde eritmeyi bilmelisiniz. Zihninizi, düşüncelerinizi, birikiminizi bu eritmeyi yapacak duruma getirmeniz gerekir.

Yoksa, bu hislerin panik halinde dışa (hakime, meslektaşlarınıza) ve müvekkillerinize yansıması hakkınızda olumsuz izlenimler oluşmasına yol açar... Oysa kendine güven ve bunu karşıdakine yansıtma mesleğin tanımsal bir özelliğidir.

Bunu önlemenin kanımca iki yolu vardır;

1. Avukatın vicdanı olmaz deyip bu insani hisleri mesleki konumunuz içinde eriteceksiniz. Avukatlık mesleğinin amacı, işlevi ve mesleki etik ve duruş, hak ve yükümlülükler üzerine yoğunlaşıp kendinizi "idealize" ediniz...

2. Somut hukuk bilgisi üzerine devamlı sepetinizi doldurun. Bunlar teorik kitap okumak, Yargıtay içtihatları okumak, Üstadları dinlemek ve THS'yi takip etmek şeklinde de olabilir Sepeti devamlı doldurun da hangi vesileyle olursa olsun...

Bilgi kapasitesi ve tecrübe arttıkça takip ettiğiniz işlerde, müvekkil ve yakınlarının sizi demoralize etmesi veya sizin olumsuz kararlardan kendinize üzüntü hissesi çıkarma haliniz emin olun gitgide kaybolacaktır...

Başarı ve saygı dileklerimle...