Mesajı Okuyun
Old 20-02-2007, 11:16   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/12082
K. 2005/10696
T. 9.11.2005
• ÇALINTI ÇEK İÇİN VERİLEN ÖDEMEDEN MEN TALİMATI ( İhtiyati Haciz Kararı Verilmesine Engel Olmayacağı )
• ÖDEMEDEN MEN TALİMATI ( İhtiyati Haciz Kararı Verilmesine Engel Teşkil Etmeyeceği - Çekin Çalıntı Olduğu İddiası )
• İHTİYATİ HACİZ KARARI VERİLMESİ TALEBİ ( Keşidecinin Savcılık Vasıtasıyla Çalıntı Olduğunu İddia Ettiği Çek İçin Ödemeden Men Talimatı Vermiş Olmasının İhtiyati Haciz Kararı Verilmesine Engel Olmayacağı )
• ÇEKİN ÇALINTI OLDUĞU İDDİASIYLA VERİLEN ÖDEMEDEN MEN TALİMATI ( Hamilin İhtiyati Haciz Kararı Almasına Engel Olmayacağı )
6762/m.711/3
2004/m.257
ÖZET : Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin süresinde bankaya ibrazına rağmen, çekin çalıntı olduğuna ilişkin müşteki lehdarın başvurusu üzerine savcılıkça konulan ödeme yasağı nedeniyle çekin ödenmediğini, oysa, bu yasağın iptal davası açılması halinde, ancak mahkemece konulabileceğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Oysa TTK'nın 711/3'üncü maddesi uyarınca mahkeme kararıyla ödemenin yapılmamış olması durumunda dahi, anılan madde çekin rızası dışında elinden çıkmış olduğunu iddia eden keşideciyi korumak amacıyla getirilen bir düzenleme olup, bu madde uyarınca muhatap bankayı çeki ödemekten men eden keşideci, tek taraflı olarak yaptığı bu işleme dayalı olarak çeki elinde bulunduran hamilin yasalar ile kendisine tanınan haklarını kullanmasına engel olamaz. İhtiyati hacze karar verilmesi için gereken şartlar İİK'nın 257'nci maddesinde düzenlenmiş olup, yasal şartlar dikkate alındığında ödemeden men talimatı bulunması ihtiyati haciz karar verilmesine engel değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada D. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 07.03.2005 tarih ve 2005/27 - 2005/12 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin süresinde bankaya ibrazına rağmen, çekin çalıntı olduğuna ilişkin müşteki lehdarın başvurusu üzerine savcılıkça konulan ödeme yasağı nedeniyle çekin ödenmediğini, oysa, bu yasağın iptal davası açılması halinde, ancak mahkemece konulabileceğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre çekin savcılığın ödeme yasağı nedeniyle ödenmediği, bu yasağın kaldırılmasından sonra ihtiyati haciz kararı verilebileceği gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

İstem, süresinde ibraz edilmesine rağmen ödenmeyen çek'e dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.

İhtiyati haciz isteğine konu çek'in bankaya ibrazında, müşteki-lehdarın şikayeti nedeniyle Savcılıkça konulan ödeme yasağının varlığı gerekçesiyle ödeme yapılmamıştır. Alacaklı vekili, bu yasağın ancak mahkemece konulabileceğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı talep etmiştir.

Oysa, mahkeme kararı nedeniyle TTK'nun 711/3 ncü maddesi uyarınca ödemenin yapılmamış olması durumunda dahi, anılan madde, çek'in rızası dışında elinden çıkmış olduğunu iddia eden keşideciyi korumak amacıyla getirilen bir düzenleme olup, bu madde uyarınca muhatap bankayı çek'i ödemekten men eden keşideci, tek taraflı olarak yaptığı bu işleme dayalı olarak çek'i elinde bulunduran hamilin yasalar ile kendisine tanınan haklarını kullanmasına engel olamaz. İhtiyati hacze karar verilmesi için gereken şartlar İİK'nun 257 nci maddesinde düzenlenmiş olup, yasal şartlar dikkate alındığında ödemeden men talimatı bulunması ihtiyati haciz karar verilmesine engel değildir.

Bu durumda, mahkemece, istemin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın alacaklı-davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı-alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.