Mesajı Okuyun
Old 24-04-2009, 16:11   #2
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 9
Esas No.
2005/32884
Karar No.
2005/36570
Tarihi
21.11.2005
4857-İŞ KANUNU (İK)/17/20/25
İŞ AKDİNİN FESHİ
İŞ KAZASI
İŞE İADE
ÖZET
DAVALI İŞVEREN DERHAL FESİH YETKİSİNE SAHİP OLDUĞU HALDE BİR MÜDDET BU YETKİSİNİ KULLANMAYARAK DAVACININ İKİNCİ KEZ ALDIĞI RAPORUN SONE ERMESİNİ DE BEKLEMİŞTİR. BU NEDENLE FESİH GEÇERLİ NEDENE DAYANMAKTA OLUP DAVANIN REDDİ GEREKİRKEN KABULÜ HATALIDIR
DAVA: Davacı,feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
Davacı, işyerinde kaza geçirdiğini uzun süre raporlu olması nedeniyle işverence 4857 Sayılı Kanun 25/1.a maddesi uyarınca iş aktinin feshedildiğini ancak bu maddenin kendisine uygulanamayacağını iddia ederek feshin geçersizliğine işe iadesine, boşta geçen süre ücretine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kendi kusuru nedeniyle işyerinde kaza geçirdiğini uzun süre raporlu kalıp işe devam edemediğini bu nedenle hizmet aktini İş Kanunu 25/I.madde uyarınca feshettiklerini belirtmiştir.
Mahkeme, 4857 Sayılı İş Kanunu'nda 25/1.maddesindeki kaza tabirinin işyerinde meydana gelen kazaları öngörmeyip işyeri dışında meydana gelen kazaları ifade ettiğini, feshin haksız olduğunu belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar vermiştir.
Dosya içerisinde bulunan fesih yazısı ve diğer belgelerden davacının hizmet aktinin 4857 Sayılı İş Kanunu 25/1.maddesi gereğince rapor sürelerinin 17. maddedeki bildirim sürelerini 6 hafta aşması nedenine dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı işçi işyerinde geçirdiği iş kazası nedeniyle 25.12.2003 -16.5.2004 ve 31.8.2004-2.6.2005 tarihleri arasında geçirdiği kaza nedeniyle raporlu olup çalışamamıştır. Geçirmiş olduğu bu kazanın iş kazası olması sonuca etkili değildir. Dosya içeriğinden feshin Kanunun 25/1. maddesindeki koşullara uygun düştüğü anlaşılmakta olup davalı işveren derhal fesih yetkisine sahip olduğu halde bir müddet bu yetkisini kullanmayarak davacının ikinci kez aldığı raporun sone ermesini de beklemiştir. Bu nedenle fesih geçerli nedene dayanmakta olup davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
4857 Sayılı Kanun 20/3.maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Çorlu İş Mahkemesinin 15.9.2005 gün 2005/360 E.2005/498 K.sayılı kararı bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-Davanın Reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 350 YTL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bir bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 20.YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,Kesin olarak 21.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 9
Esas No.
2004/31892
Karar No.
2005/14992
Tarihi
28.04.2005
4857-İŞ KANUNU (İK)/18
İŞÇİNİN UZUN SÜRE RAPORLU OLMASI
İŞÇİDEN VERİM ALINAMAMASI
GEÇERLİ FESİH
FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE TALEBİ
ÖZET
DAVACININ, DAVALI İŞYERİNDE ÇALIŞIRKEN, ÇALIŞTIĞI DÖNEM İÇERİSİNDE TOPLAM 368 GÜN RAPOR ALDIĞI, BU SÜRE İÇERİSİNDE 164 ÇALIŞMA GÜNÜ ÇALIŞTIĞI, DİĞER SÜRELERDE DE İZİNLİ OLDUĞU, BU ÇALIŞMA ŞEKLİNE GÖRE KENDİSİNDEN VERİM ALINMASININ MÜMKÜN OLMADIĞI, DAHA ÖNCEKİ TARİHLERDE BU KONULARDA KENDİSİNDEN SAVUNMA DA İSTENDİĞİ, BU ÇALIŞMA ŞEKLİNİN GEÇERLİ FESİH NEDENİ OLUŞTURDUĞU ANLAŞILDIĞINDAN, DAVANIN REDDİ GEREKİR
Davacı; feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme,isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacının davalı işyerinde çalışırken çalıştığı dönem içerisinde toplam 368 gün rapor aldığı bu süre içerisinde 164 çalışma günü çalıştığı diğer sürelerde de izinli olduğu bu çalışma şekline göre kendisinden verim alınmasının mümkün olmadığı daha önceki tarihlerde bu konularda kendisinden savunmada istendiği davacının bu şekilde çalışmasını sürdürdüğü bu çalışma şeklinin geçerli fesih nedeni oluşturduğu anlaşıldığından davasının reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü yerinde görülmediğinden:
4857 Sayılı İş Kanununun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile,
1-) Kırıkkale İş Mahkemesinin 9.11.2004 tarih 2004/440-394 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-) Davanın REDDİNE.
3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 20 00 YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 350 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine Kesin olarak 28.4.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 9
Esas No.
2007/512
Karar No.
2007/8589
Tarihi
27.03.2007
4857-S. İŞ K. M./17/25/55
İŞVERENİN HASTALIK SEBEBİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHİ
ÖZET
ALTI HAFTAYI AŞAN İSTİRAHAT RAPORU SEBEBİYLE İŞVERENCE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİ HALİNDE, İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI İSTEĞİNİN KABULÜ YERİNDE OLMAKLA BİRLİKTE, İHBAR TAZMİNATI İSTEĞİNİN KABULÜNE KARAR VERİLMESİ DOĞRU DEĞİLDİR. KIDEM TAZMİNATI VE YILLIK İZİN HESABINDA, İSTİRAHAT RAPORUNUN ALTI HAFTAYI AŞAN KISMI DİKKATE ALINMAZ.
Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem tazminatı ile izin alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşıldı ve dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin rahatsızlığı sebebiyle birbiri ardına bir yıldan fazla süreyle rapor aldığı dosya içeriği ile sabit olmuştur. Davacı, rapor bitiminde işverence haksız olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş, ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur. Davalı işveren ise, davacının işyerine gelmediğini ve devamsızlık nedeniyle haklı olarak sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverence istirahat raporu bitiminde işe alınmamak suretiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiği gerekçesiyle anılan isteklerin kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendinde, "(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar" şeklinde kurala yer verilmiştir. Buna göre, davacı işçinin iş sözleşmesinin, ihbar öneli ve altı haftayı aşan istirahat raporu sebebiyle işverence anılan hüküm doğrultusunda feshedildiği sonucuna varılmalıdır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerinde olmakla birlikte, fesih nedenine göre ihbar tazminatına hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, ihbar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
3- Davacı işçinin rahatsızlığı sebebiyle 07.04.2003 tarihinden itibaren birbiri ardına birer aylık istirahat raporları aldığı ve 24.05.2004 tarihine kadar bu şekilde çalışmadığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Kıdem tazminatı hesabında çalışılmayan bu sürenin tamamı dikkate alınmıştır.
Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, uzun süre istirahat raporu alınarak çalışılmayan sürelerin ihbar önelini altı hafta aşan kısmının kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması doğru değildir. Gerekirse bilirkişiden ek hesap raporu alınarak, anılan isteğin kabulüne karar verilmelidir.
4- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 55. maddesinde yıllık izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılabilecek süreler sayılmış ve (a) bendinde, işçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günlerin aynı Yasa'nın 25. maddesinin (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlasının, yıllık izne hak kazanma bakımından dikkate alınamayacağı açıklanmıştır. Buna göre, işçinin tutulduğu hastalık sebebiyle işe devam edemediği günlerin ihbar önelini altı hafta aşan kısmı, yıllık izin hesabında çalışılmış gibi değerlendirilemez. Anılan kurala aykırı şekilde iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar geçen süre yönünden izin ücreti hesabı doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.