Mesajı Okuyun
Old 07-09-2007, 09:47   #2
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/18852

K. 2005/23069

T. 24.11.2005

• NAFAKA BORCU ( İcranın Geri Bırakılması Koşulları - Bu Özelliği Taşımayan Ödemelerin "Ahlaki Bir Borcun Yerine Getirilmesi Niteliğinde" Olduğu ve Nafaka Borcundan Düşülmeyeceği )

• İCRANIN GERİ BIRAKILMASI ( Koşulları - Bu Özelliği Taşımayan Ödemelerin "Ahlaki Bir Borcun Yerine Getirilmesi Niteliğinde" Olduğu ve Nafaka Borcundan Düşülmeyeceği )

• AHLAKİ BORÇ ( İcranın Geri Bırakılması Koşulları - Bu Özelliği Taşımayan Ödemelerin "Ahlaki Bir Borcun Yerine Getirilmesi Niteliğinde" Olduğu ve Nafaka Borcundan Düşülmeyeceği )

2004/m. 33


ÖZET : İlama bağlı alacaklara karşı itiraz edilmesi halinde, icranın hangi belgelere dayanılarak geri bırakılacağı İİK'nun 33 ve sonraki maddelerinde belirlenmiştir.
Bu özelliği taşımayan ödemelerin "ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde" olduğu ve nafaka borcundan düşülmeyeceği Yargıtay'ın yerleşik görüşüdür.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili tarafından Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.12.2003 tarih ve 2003/436-790 sayılı kararı dayanak yapılarak borçlu hakkında ilamlı takibe geçildiği ve adı geçene toplam 44.198.461.886 TL alacağın tahsili için icra emri gönderildiği tespit edilmiştir.
İlama bağlı alacaklar ile ilgili olarak başlatılan takibe itiraz edilmesi halinde, icranın geri bırakılması isteminin hangi belgelere dayalı olarak ileri sürülebileceği İİK'nun 33 ve sonraki maddelerinde hükme bağlanmıştır.
İcra dosyasına takiple ilgili bir ödeme yapılmadığı gibi, sunulan belgelerinde İİK'nun 33. maddesinde yer alan niteliği taşımadıkları saptanmış, nafaka borcu için ödeme yapıldığı yönünde bir açıklamaya rastlanılmamıştır.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre yukarıdaki özelliği taşımayan ödemelerin "ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğu" kabul edilmekte ve nafaka borcundan düşülemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece 25.07.2005 tarihli temyiz dilekçesinin 3 numaralı bendinde yer alan 19.947.000.000 TL ile ilgili borçlu beyanı açıklattırıldıktan sonra incelemenin yukarıdaki kurallara göre sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 24.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.