Mesajı Okuyun
Old 28-07-2009, 18:30   #131
Mozkul

 
Varsayılan

İcra takibi yerine en doğru yol benim düşünceme göre şöyle olacaktır.

1.Öncelikle bir dilekçeyle(bu dilekçeye, vekaletname , çek fotokopileri, zamanaşmı, ahzu kabz ve ibraz süresine ilişkin yargıtay kararları ve emsal mahkeme kararlarıda eklenmek suretiyle) bankanın herhangi bir şubesine çek asıllarıyla birlikte başvurulmalıdır.Dilekçede dilekçe ekinde çek asıllarının olduğu muhakkak belirtilmelidir.(3167 sayılı kanunun 10.maddesi gereğince sorumlu olunan miktardan sorumlu olan bankadır.Bu nedenle Tüzel Kişiliği olmayan şubelerin Genel Müdürlüğe hitaben yazılmış dilekçeleri "Bu çeki şubesine götürün" diyerek almamaları mümkün değildir.Nitekim uygulamada dilekçeler alınmakta ancak çekin bağlı olduğu şubeden onay istenmeketdir ki bu durum başvurucuyu bağlamaz.Bu bankanın kendi iç ilişkisidir.Başvurucunun elinde çek asıllarıyla beraber bankaya başvurduğunu gösterir dilekçenin alındığına dair bir alındı ibaresine sahip dilekçe örneğinin olması daha sonra dava yoluyla bu hakkını kullanması konusunda zaruridir.Bu şekilde bulunan dilekçeyele açılan davada kabul görecektir.)

2.Talebi kabul edilmeyen başvurucu elinde alındı ibareli başvuru dilekçesiyle beraber hukuk mahkemelerinde dava açcak ve daha sonra kabul halinde konuyla ilgili olarak icra takibine geçecektir. (dilekçesinin alındığına dair dilekçesinin üzerinde bir ibare olması dahi yeterlidir.)Burada bir sorun daha ortaya çıkablir ki bu sorunun çözümü eldeki mevcut imkanlara göre size kalmaktadır.Bankanın ibraz edilen dilekçeyi almak istememesi veya alındı ibaresi koymak istememsi gibi.Bu hallerde birbaşka avukat meslektaşın veya bir başka kişinin de bulunacağı şekilde beraber bir tutanak tutulup, tutanakta dilekçenin alınmadığı belirtilmelidir.Veya noter vasıtasıyla durum tespit ettririlebilir.Ben genelde ilk yolu tercih ediyorum.Bu yol daha kolay.

3.Burada bazı bankalar çekin ibraz edilmediğinden davanın reddini istemektedirler.Bu itirazı engelleyecek olan elimizdeki alındı ibareli dilekçe olacaktır.

4.Bazı bankalar ise dava sırasında çekin ibrazı halinde ödemeyi yapacakları şeklinde beyanlarla davayı kabul etmektedirler.Buna ilişkin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerinden bazıları çekin ibrazı halinde ödemenin yapılması şeklinde kararlar vermiştir.

5.711 şerhli çekler için sayın meslektaşarımın görüşlerini varsa bu konuda karar örneklerini burada yayınlamalarını rica ediyorum.Elimde böyle bekleyen bazı çekler var ancak emin olamıyorum.

6.Çek sırasında miktarın istenmemiş olması , matbu kaşelerde belirtilen hamil istemedi şeklinde ifadelere rağmen ve aynı zamanda feragat niteliğinde bir belge imzalanmamış olması halinde mahkemeler kabul kararı vermektedir.Bu şekilde olan bir davaya ilişkin kararı siteye ekliyorum.

7.Benim görüşüme göre çeki ibraz eden son ciranta alacağından feragat etmiş olsa bile sorumluluk miktarı açısından diğer cirantaların tekrar başvuru yapmasına bu durumun engel olacağını düşünmüyorum.

8.Bazı bankalar halen 3167 sayılı kanunun 6.maddesini dayanak göstererek takasa giren çeklerde 15 günü geçmiş çeklerde halen ödeme yapmamakla beraber büyük çoğunluğu ödemeyi yapmaktadırlar.

9.Sorumluluk miktarıyla ilgili ilk çıkan kararlardan olan bir kararıda yine buraya ekliyorum.

10.İcra takibi açmayı düşünen meslektaşlarım için söylüyorum,Takibin borçlusu muhatap banka olacağından genel usul kurallarına göre muhatap bankanın genel merkeznin bulunduğu yer icra daireleri ve mahkemleri yetkili olacaktır.Çünkü takibin tarafı olabilecek tüzel kişilik banka genel merkezidir.Ancak hemen yukarıda belirtilen karar göre çek ibrazı yapılmadan yapılacak bir icra takibi ve buna ilişkin açılacak itirazın iptali davası reddedilecek gibi görünüyor.