Mesajı Okuyun
Old 22-05-2013, 15:54   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Soru Av.Yasemin Kutluğ tarafından yanıtlanmış olup izni ile alana taşınmıştır.


Alıntı:
Sayın Katılımcı,

-ABD’deki boşanma kararının Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma/tenfiz davası açmanız gerekmektedir. Boşanma kararı sadece boşanmaya ilişkin ise tanıma davası; boşanma dışında velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı vs gibi icrai nitelikli bir yan hüküm de varsa tenfiz davası açmalısınız. Velayetten bahsettiğinize göre büyük olasılıkla tenfiz davası açmanız gerekecektir. Aksi halde Türkiye’deki kayıtlarda evli kalmaya devam edersiniz.

-Ancak tanıma/tenfiz davası açılabilmesi için mütekabiliyet öncelikli şarttır. Yani Türkiye ile Abd arasında mütekabiliyet (karşılıklılık) anlaşması var mı ya da Abd bu tip bir uluslararası anlaşmaya taraf mı öncelikle bu hususun netleştirilmesi gerekir. Ben internette yaptığım ön incelemede net bir bilgi bulamadım. Adalet Bakanlığı’nı aradım, eyaletinizi bilemediğimden net cevap alamadım. Siz dilerseniz oradaki konsolosluk/büyükelçilikten öğrenebilirsiniz. Ya da Türkiye’de Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün (uhdigm@adalet.gov.tr) 0 312218 78 33 nolu telefonundan öğrenilebilirsiniz. Fakat bu telefonu arandığınızda size eyaleti sorup ona göre ellerinde emsal karar varsa hemen bir cevap verecekler, yoksa Adalet Bakanlığı kanalıyla Dış İşleri Bakanlığı’na sorup daha sonra bir cevap verebilecekler.

-Mütekabiliyet varsa: Karar kamu düzenine ve kanunlar ihtilafına uygun ise Türkiye’de basit bir yargılama faaliyeti ile hükmün geçerliliğine karar verilecek yani hüküm tenfiz edilecektir. Kamu düzenine uygunluk; mesela eski eşinize davanın tebliğ edilip edilmediği, savunma imkanının sağlanıp sağlanmadığı, karara itira hakkının olup olmadığı gibi temel hususlara ilişkindir. Eski eşinize tebligat yapılması yani savunma imkanı tanınmış olması, onun kendi isteği ile duruşmaya katılmamış ve itiraz etmemiş olması karşısında kamu düzenine uygunluk olduğunu düşünebiliriz. Kanunlar ihtilafı da Abd'deki mahkemenin bu davada Türk Hukuku'nu uygulaması gerekliliğidir.

-Eşinizin Türkiye’de dava açması herhalükarda çocuğun velayetini alabileceği anlamına asla gelmez.

Sorularınıza cevaplarım ise:

1)Eşiniz Türkiye’de size karşı –mütekabileyet varsa- dilerse tanıma/tenfiz dilerse boşanma davası açabilir. Seçim hakkı var. Boşanma davası açılırsa boşanma ve sair durumlara ilişkin olarak davanız Türkiye'de sıfırdan görülür. Buradaki davada da cevap verme, tanık, delil gösterme ve haklarınızı savunma imkanınız var. Ayrıca Abd’deki boşanma kararı da buradaki davada kuvvetli bir delil fonksiyonu görecektir. Yani Abd kararı ile Türkiye’de açılacak boşanma davasını tümden ve hiç görülmeden reddettiremezsiniz fakat o karara delil olarak dayanır ve yakın ya da benzer bir hüküm elde edebilirsiniz.


2)Türkiye’de açılacak boşanma davasında çocuğun velayetine çocuğun yüksek yararı esas alınarak karar verilir. Yani siz veya eşinizin ne istediğinden çok, çocuk için en yararlı olanın hangisi olduğu önceliklidir. Bu yaştaki bir çocuğun anne sevgi ve bakımına ihtiyacı olduğu ilkesinden hareketle velayet çok istisnai bir durum (misal annenin yanında kalmanın açıkca çocuğun zararına olması gibi) olmadıkça zaten anneye verilecektir. Türkiye’den çıkış yasağı çocuğun zararına bir hal gibi istisnai bir durum yoksa verilmez kanaatindeyim. Evvelce bu tip haberlere basından rastlamış iseniz de çoğunlukla taraflardan sadece birinin Türk olduğu, yabancı uyruklu kişinin çocuğu kaçırdığı davalarla ilgili haberlerdir. Bazen de siyasi nedenlerle alınabilen kararlar olsa da sizin durumunuz bunların dışında görülüyor.

3)Elinizdeki Abd kararına göre çocuğu görmesi için Türkiye’ye getirmek durumunda değilsiniz. Türk Hukuku da size böyle bir yüküm yüklemez. İnsani duygularla hareket ediyor iseniz, önceliği en azından Türkiye'de açılacak davada çocuğun velayeti ile ilgili durum netleşene kadar sizin ve çocuğunuzun güven ve esenliğine vererek korunabilirsiniz. Eşiniz sizin çıkışınıza engel olamaz. Çocuk içinse boşanma davası açıp elinizdeki Abd kararını oraya hiç sunmadan bir takim belki de gerçekdışı iddialarda bulunarak bu yönde geçici bir tedbir alabilir. Fakat siz kararı ve diğer delilleri sunarak bunu kaldırabilirsiniz de bu hem demoralizasyon ve hem de vakit kaybı olarak sizi zorlayabilecektir. İhtiyaten yurtdışına çıkış yasağına ilişkin tedbir daha çok çocuk kaçırma durumlarında verilmektedir.


3)İstisnai bir durum yoksa ve çocuğun yüksek yararı aksini gerektirmiyorsa 2 yaşındaki bir çocuğun velayeti anneye verilir. Babaya 15 günde ya da ayda 1 kez hafta sonu görüşme günü sağlanır. Genelde yılda bir kez de 15 gün veya 1 ay babada kalmasına karar veriliyor. Çocuk süt emziriliyor ise buna uygun daha farklı bir düzenleme de getirilebilir. Fakat bu kararın uygulanmasında babanın harekete geçmesi ve gelip çocuğu anneden alması gerekiyor. Farklı ülkedesiniz diye sizin çocuğu getirmeniz gerekmez.


4)Taraflar ve çocuk Türk vatandaşı olduğundan dava Türkiye’de görülebilir. Müşterek hukuk uygulanır

(1) Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.

(2) Boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır. Bu hüküm ayrılık ve evlenmenin butlanı halinde de geçerlidir.

(3) Boşanmada velayet ve velayete ilişkin sorunlar da birinci fıkra hükmüne tabidir.

(4) Geçici tedbir taleplerine Türk hukuku uygulanır.

Kolaylıklar dilerim.

Av.Yasemin Kutluğ