Konu: Tüpligasyon
Mesajı Okuyun
Old 23-10-2011, 09:00   #14
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
av-ufuk

Alıntı:
Yalnız burada asıl sorun, üreme yeteniğini kendi özgür iradesi ile sonlandıran eşin doğrudan KUSURLU ve /veya ağır kusurlu nitelenip nitelenemeyeceğidir.Ben de bu konuda değerli görüşleri bekliyorum

Kusur ve ağır kusur kavramları…

"HGK. Kararından (E. 2003/11-756,K. 2003/743,T. 10.12.2003):

Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır.
Genel kabul görmüş tanıma göre, kusur; hukuk düzenince kınanabilen davranıştır.

Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır, kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.

Kusur kast ve ihmal olmak üzere ikiye ayrılır.

Kast hukuka aykırı sonucun bilerek ve isteyerek meydana getirilmesidir.

İhmal ise, hukuka aykırı sonucu istememekle birlikte, böyle bir sonucun önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmaması ve gereken özenin gösterilmemesidir.

Ağır kusur, yargısal kararlarda "aynı durum ve koşullar altında her mantıklı insanın göstereceği en ilkel ( basit ) dikkat ve özenin gösterilmemesi" şeklinde tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla ağır kusurda; hal ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara "tam bir aldırmazlık" söz konusudur. Ağır kusur, bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır."

Soru bağlamında Olay ve Hukuk...

Saygılarımla

Kahve molası..