Mesajı Okuyun
Old 14-02-2011, 14:21   #4
AV. İLKER VURAL

 
Varsayılan

Sayın Korhanerk doğru söylüyorsunuz. Benim aklımda kusursuz sorumluluk ilkeleri sosyal risk, mesleki risk ve tehlikeli etkinlikler kalmış. Kamu külfetleri karşısında eşitlik de söz konusu.
Burada yapılan idari faaliyetten müvekkilinizin özel ve olağandışı bir zarara uğradığı anlaşılıyor.
Bir önceki mesajımda belirttiğim gibi 'şerefiye' diye bir kavram var. Buna göre idare bir faaliyeti sonucunda, bundan menfaat temin edenlerden karşılık isteyebiliyor. Bunun tersinin de söz konusu olması hukuka daha uygun olacaktır.
Sonuç olarak müvekkilinizin mevcut yararları ve beklenen yararları idarenin bu faaliyetinden etkilenmiş. Bunu ispat edebilirsiniz. Bu idari faaliyet yapılmadan önce müvekkilinizin iş yoğunluğu ile şimdiki durum arasındaki fark ispatlanabilir.
Şahsi kanaatim, öncelikle idarenin bu faaliyeti sonucunda müvekkilinizin mevcut yararları ve beklenen yararlarının zarara uğradığı temel gerekçesi ile idareye başvurmanız, daha sonra duruma göre yargı yoluna başvurmanız gerektiğidir.
Şunu da hatırlatmak da fayda var; bildiğim kadarıyla idari yargılamada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılamıyor, bu hususa dikkat etmenizi de öneririm.