Mesajı Okuyun
Old 01-04-2013, 11:58   #36
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Emin
Üstadım gayet güzel olur.

Mesela davayı kaybeden borçlu vekiline de vekalet ücreti takdir edilse fena mı olur?

Yine, konuyla ilgili olmasa da vekalet ücreti oranın da hakimler lehine de ücret takdir edilse fena mı olur?

İcra takibi açtığımızda vekalet ücretinin yarısı kadar müdürler diğer yarısı kadar müdür yardımcıları da alabilse fena mı olur?

Son olarak Türk Borçlar Kanunu külliyen ilga edilse fena mı olur? Özellikle ifaya ilişkin hükümleri göz ardı etmeliyiz.

Uzlaşmak adına hukuk kuralları yok sayılacaksa ben buna karşıyım açıkçası. Şöyle ki,

Borçluya karşı ilama dayalı yapılacak takiplerden önce ayrıca bir süre vermenin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Borçlu olduğunu bildiği halde (belirsiz alacaklar hariç) alacaklının alacağını sürünceme de bırakan borçlunun kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Kötüniyetli borçluya karşı hukuken ve yasal olarak mümkün her yol mübahtır.(İlamlı icrada dahil)

Saygılarımla

Olaya sadece borçlu açısından bakmak bir yanılgıdır. Zira elindeki çeki/bonoyu işleme koyan fakat kimlik dolandırıcılığı yada imza sahtekarlığı yüzünden alacağını tahsil edemediği gibi (kendi vekiline ödediği ücretin dışında) bir de karşı tarafa tazminat ve dava vekaleti ödemek zorunda kalan yada açtığı davayı (örneğin sürelerden dolayı) kaybeden bir alacaklının/davacının durumunu nasıl izah edeceğiz?

Kötü niyetli borçluya karşı her yol mübahsa, iyi niyetli alacaklıya karşı ne yapacağız? Kurunun yanında yaşı da yakacakmıyız?