Mesajı Okuyun
Old 31-03-2013, 01:13   #34
Av.Emin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Günümüzde küçük bir kanun değişikliği ile bu sorunlar çok kolay aşılabilir: Taraflar mahkemeye sundukları ilk dilekçelerinde banka hesap numaralarını da bildirseler ve mahkeme de hüküm kurarken, örneğin, kararın verildiği günden itibaren 3 veya 5 iş günü içinde banka hesap numarasına yatırılmasına karar verse, aksi durumda alacaklının icra takibi yapmakta serbest olacağını ihtar etse... fena mı olur?

Üstadım gayet güzel olur.

Mesela davayı kaybeden borçlu vekiline de vekalet ücreti takdir edilse fena mı olur?

Yine, konuyla ilgili olmasa da vekalet ücreti oranın da hakimler lehine de ücret takdir edilse fena mı olur?

İcra takibi açtığımızda vekalet ücretinin yarısı kadar müdürler diğer yarısı kadar müdür yardımcıları da alabilse fena mı olur?

Son olarak Türk Borçlar Kanunu külliyen ilga edilse fena mı olur? Özellikle ifaya ilişkin hükümleri göz ardı etmeliyiz.

Uzlaşmak adına hukuk kuralları yok sayılacaksa ben buna karşıyım açıkçası. Şöyle ki,

Borçluya karşı ilama dayalı yapılacak takiplerden önce ayrıca bir süre vermenin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Borçlu olduğunu bildiği halde (belirsiz alacaklar hariç) alacaklının alacağını sürünceme de bırakan borçlunun kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Kötüniyetli borçluya karşı hukuken ve yasal olarak mümkün her yol mübahtır.(İlamlı icrada dahil)

Saygılarımla