Mesajı Okuyun
Old 14-04-2010, 22:35   #3
Konuk

 
Önemli Eşimin onur kırıcı mesajları ve evliliğimizde edinilen malların ispatı Hk.'da.

Sn.Av.Habibe Yılmaz Kayar;

Konuyla alakadar olup bana alternatifler sunduğunuz için teşekkür ediyorum.

Şu halde, ben o anki ruh hali (bebek-iş kaybı v.s, psikolojimin bozulması) ile bulunduğum sağlıksız ortamdan kurtulmak amcıyla haklarımı gözardı ettim ki zaten karşı tarafın asıl amacı da buydu. Davayı kesinleştirmememin sebepleri: birinci olarak eşimin beni oyalayıp düzeleceği yönünde ikna etmesi ama dengesiz davranıp beni yıldırıp hak talep etmeden gitmemi sağlaması. Bu asla iyiniyetli bir davranış değildir. İyiniyetli olmayan açıkça "benden alacağını alıp hevesini aldığını" belirten mesajları mevcut Diğer sebep ise haklarımı koruyabilmek, fakat eğer davadan feragat edersem bu kez ben gene rencide olup "dava açtı ama pişman oldu benim gibisini bulamayacak?!!" şeklindeki saldırılara maruz kalmış olacağım. Eşimin tüm saygısızlıklarını kabullenmiş olacağım. Dayanamayıp sil baştan, gene ben gidip dava açmak durumunda bırakılacağım. Karşı taraf açıkça "süründürürüm" demişti. Ömrümden daha fazla çalınmasını istemiyorum ama davayı kesinleştirirsem haklarımı tamamen kaybetmiş mi olacağım? Davada sunduğum sebepler haricinde, kesinleştirdiğim taktirde eğer son dönemde geçtiğimiz 2 - 3 ay içinde çekilen sms' leri sunarsam ve rencide olduğumu "dul" sıfatıyla yaşayaşağım zorlukları öne sürüp aşağılandığımı ispatlarsam taleplerim neler olabilir ?! Davayı kesinleştirip sonradan bir yıl içinde gene daha önce göstermediğim mesajlarla taleplerim olabilir mi ? Yani her iki durumda da feragat da etsem...kesinleştirmiş de olsam. Birincisi olası bir ikinci dava halinde, ikincisi ise boşanıp akabinde çekilen hakaret ve aşağılama mesajlarına dikkat çekerek ve de geriye dönük bir yılı aşkın süre içinde eşimin edindiği araba ve banka hesabına dikkat çekip talebim olabilir mi? Yalnız, şu var ki eşim arabayı eniştesinin üzerine yapmıştı, bunu nasıl ispatlamam lazım ?!

Açtığım dava öncelikle çekişmeliydi, daha sonra karşı tarafın yıldırması sonucu anlaşmalıya döndü ve taleplerimden feragat ettim. Şimdi zaten taleplerim çekilen onur ve haysiyet yaralayan mesajlar yüzünden olacaktır. Ayrıca babamla aramın eşim yüzünden bozulduğunu sebep gösterip hayatımı idame ettirmek için tazminat istemek söz konusu mudur? Eşim sürekli "anne-baban emekliler onlar sana baksınlar" deyip duruyor. Fakat ben şu an babamın evinde olmama rağmen ne yazık ki eşimin neden olduğu durumlar yüzünden babamla aynı odada bulunamıyorumBabamla baba-kız ilişkim zedelenmiş durumda. Her iki vaziyette köşeye sıkışmış bulunuyorum.Babamın evi olması ve ekonomik durumu tazminatı kaybetme sebebim olabilir mi? Sonuçta ben birey olarak hayatımı idame ettirmek zorundayım ama işsizim ve eşim açıkça boşanma sonrası "dul" olacağımdan herkesin yanlış tavrılar takınacağı ve hayatımın çekilmez olacağını msj yoluyla iletti bana. Erkek olarak yoluna kolayca devam edeceğini benim toplumumuzda evlenip boşanmış olacağımdan :.( kolay evlenemeyeceğimi, evlenene kadar çocuk yapma yaşımın geçeceğini...v.s.msj.çekti. Bunları delil göstersem ne talep edebilirim ? Eşimin evli bulunduğumuz sürede aldığı araçtan hakkımı almamın yolu nedir? Eniştesi üzerine yapıldı, eşim kullanıyor...Aracı kullananın kendisi olduğuna dair dair resim sunsam olur mu ?! Eşim benimle evlenene kadar serbest bir hayat yaşayıp herhangi bir kurumda çalışmayıp kendi işleri sayılabilecek esnaf tarzı bir işte bulunup sigortalı olmamıştır ama herhangi bir dava halinde kuşkusuz en yakın arkadaşları "çok çalışkan olduğuna dair" şahitlik edeceklerdir. Benimle evlendiği tarihlere paralel olarak sigortalı işe girdi ve istikrarlı oldu. Gayet ciddi çalışıyor ama benim tazminat talebim olursa işten istifa edip çalışmıyor gözüküp serbest para kazanacağını, izini, kaybettirip bana para "koklatmayacağını" ileri sürdü.Kaldı ki ben para koklama derdinde değil yaşadığım evliliğin yıkımı sonucu kaybettiklerimi geri kazanma çabasındayım.Onun hayatıma girmesiyle benim kayıplarım maddi olmaktan öte manevi olarak telafisi olamayacak boyutta. Eminim onur kırıcı msj ile ilgili dava açarsam. "Onurumun" talep ettiğim para kadar mı olduğunu söyleyen bir ifade kullanmaktan geri kalmayacaktır ki buna benzer imalarda defalarca bulunup benim talepsiz, sessiz çekip gitmemi sağlamak yolunda emin adımlarını atmış bulundu.

Tekrar avukat talebinde bulunamıyorum,çünkü iş arama sürecindeyim ve ne yazık ki bir önceki işimi davalara katılmak nedeniyle almam gereken izinler ve olayın deşifre olması sebebiyle kaybettim. Gene aynı olayı yaşamak istemiyorum. Başvuruda bulunduğum firmalardan biri beni işe kabul etti ve son olarak ayrldığım işyerine referans için aradığında "Sorumluluk sahibi, iş disiplinini benimemiş bir çalışan olduğunuzu fakat AİLEVİ SORUNLARINIZ OLDUĞUNU...söylediler...Sorunlubiriyle çalışmakistemeyiz...durmadan davalaragiden birini tercih edemeyiz şeklindeki ifadeleri...Tüm mülakatları geçen, 10 yıllık tecrübesi olan, 4 saat görüşme yapıp, ingilizce mülattan da geçtikten sonra sözleşme imzalayacakken bunları dıymak beni çok utandırdı. Ben baştan "sorunlu biri" olarak lanse edilmiştim. İş hayatımda 10 yılda edindiğim saygınlık 2 dakikada eşimin bana küfür edip içkili kapıyı yumruklaması sonucu karakola gitmemizin sonrasında alışık olmadığım bu durum karşısında düşük sonucu bebeğimi kaybetmem işyerime yansıdı ve sonuçta iş arayışlarımda tüm tecrübem,istikrarım, prensipli oluşum yerle bir oldu. Bu çok utanç verici.Şu anda iş ararken her seferinde bunları duymak beni caydırıyor.Dolayısılya bu evliliğin veya ayrılığın bana kaybettirdikleri manevi-maddi ve saygınlık anlamında büyükboytlarda. Maddi olarak da gelirim ve birikimim yok. Zaten eşim geçimimi sağlamadığı için son bir buçuk yılda elimdeki avucumdakini harcadım. Benim maddi geçimimi sağlamayan "kocam" kendi hevesini almak adına "eşim" olmayı öne sürüp defalarca benimle birlikte oldu. Her nedense, birliktelik yaşarken "kocam" olma hakkını kensinde bulan şahıs...açmıyım-açıktamıyım-tokmuyum- alakadar dahi olmadı. Nasılsa babanın evindesin sana bakar deyip işine geldiği gibi davrandı. Zaruri ihtiyaçlarımı bile karşılamakta güçlük çekiyorum.
Bu konuda mahkemeye "iyiniyete" sığmayan ve benimle açıkça oyalandığını belirten bir madde eklenebilir mi ? Eklersem eşimin "kendi de istedi" şeklindeki daha da küçülen bir savunması olacağı şüphesiz, bunun gibi zamanlarda kendisi "evliliğimizin kurtulacağı, her şeyin çok güzel olup çocuklarımızın olacağı, hatta benim iş aramayıp hemen çocuk doğurmam gerektiğini tekrarlayıp duruyor". Eminim bir çok kişi benim aklı başında bir birey olarak bu yalanlara kanmamam gerektiğini söylecektir ama iyiniyet sınırları nasıl fazlasıyla zorlanır inanın hayatı öğrendiğimi sanan, gayet prensip sahibi olduğumu iddia eden ben bile yaşadıklarıma inanmakta zorluk çekip nasıl bu kadar onurumla oynanmasına izin verdiğimi aklım almıyor??!!!
Eşim edinilen araba ve parayı kendi çalışıp kazandığını ve o sürede aydı yaşadığımızı iddia edecektir peki öyleyse ayrı yaşadığımız halde nasıl oluyor da mütemadiyen görüşüp birlikte olduk ?! demem doğru olur mu?! Mahremiyetimi ortaya döküp malzeme yapmak istemem ama kullanılıp atılmak çok onur kırıcı. Madem ayrıydık neden ben davalar için buluşmaya her gidişimde benimle yoğun ısrar, dayatma, ikna...ve boşanmadan caydırma konusunda dildöküp birlikte oldu ve hemen sonrasında hakaretmesajları çekti. Bu ne çelişki. Kimsenin bu denli dengesiz davranıp şerefimle, duygularımla oynamaya hakı olamaz. O hakkı ben vermiş gibi gözüksem bile. Oldukça insani duygularla "inanmak" istemiş olamazmıyım ?!

Cevabınızda sözünü ettiğiniz mal rejimi hususundaki gerekli koşullar nedir acaba ?

Yorumlarınızla bana ışık olduğunuz için teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,