Mesajı Okuyun
Old 12-01-2008, 14:03   #18
*sinequanon*

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN



Eşi tecavüze uğrayan hakimin, başka bir tecavüz vakasından önüne gelmiş sanıklara suçu işleyip işlemediklerini anlayıncaya kadar objektif bakması zorunlu ve gerekli; aksi halde suçsuz olan ve iftiraya uğramış kişilere haksızlık yapılması olasılığı mevcuttur.

Tarafsızlık,duygularından arınma zaten sadece altı çizili olan safhada geçerlidir.Sonrasında hakim verdiği kararla taraf haline gelir.Bu aşamadan sonra duygusal olsa ne yapacak olmasa ne yapacak.Her halükarda kanunda o suç için ne ceza öngörülmüşse o şekilde hüküm verecek.İdeal hukukçu olan hakim,sanık ilk önüne geldiğinden karar aşamasına kadar olan süreçte sanığın suçluluğundan şüphe duyandır.Hani medyada hep kullanılır ya "yargısız infaz" işte onu yapmayan hakim ideal olandır.Esasında yargısız infaz yapmayan insan da ideal olandır ama bu mümkün olmadığı için hukuk diye yargı mercileri diye kavramlar,kurumlar oluşmuştur.İnsan hukuktan kendisinin yapabileceğinden daha fazlasını bekler.Hukukun aklı selim olmasını,her türlü gelecek hesabını da yaparak onun adına karar vermesini bekler.Bu yüzdendir ki panik anlarında toplumu kurtaran hep soğukkanlı olanlardır.Yanınızda birisi kalp krizi geçirse eğer o insan akrabanızsa panik olacağınız için yardımcı olamazsınız,yerinde kararlar veremezsiniz.Ama dışarıdan biri,bir 3. kişi olaya çok soğukkanlı yaklaşacağından doğru hamleyi yapabilecektir.Gene bu yüzdendir ki bir hastalığımız varsa "Ben eşimi de bu yüzden kaybetmiştim.Lanet olsun bu hastalığa" deyip sizinle birlikte ağlayan,çaresiz kalan doktora değil kendinden emin,sakin bir biçimde sizi dinleyen ve çözüm öneren doktora güvenirsiniz.

Herkes karşısında kötü bir olay gerçekleştiğinde karşılık vermek amacıyla elinden geleni yapar.Çocuğu gözü önünde öldürülen birisi bu eyleme karşılık verdiğinde tabi ki tahrikten yararlanacak.Ama söz konusu kişi üzerine cübbesini giymiş ve bir mahkeme salonunda aynı suçtan yargılanan sanıkla karşı karşıya gelmişse direkt infaz değil yargılama yapmak zorundadır.Çünkü Yüksek Mahkeme hakimin hatalı,baştan sona taraflı kararını "Yargılamayı yapan hakimin de başına aynı şey geldiğinden bu şekilde hata yapılmıştır.Hakim tahrikten yararlanmalıdır" şeklinde bozmaz.

Soru "İdeal hukukçu kimliği nasıl olmalı?" ise cevabım budur.

Saygılarımla...