Sorulması gereken bir kaç soru olduğu kanaatindeyim.
Soru 1: Bu hazırlık sınıfı hangi dilde olacak?
Soru 2: Neye hazırlık?
Soru 3: Yabancı dil böyle mi öğrenilir?
Soru 4: Bir işe yarar mı?

Birinci soruyu yanıtlmak gerekirse sanırım İngilizce. Yani Amerikan sömürgeleri için geçerli olan dünya dili. Oysaki Fransız sömürgelerinde dünya dili Fransızcadır. Yada eski Sovyet ülkelerinde Rusça. Bizim Amerikan sömürgesi benzeri birşey olmamız sebebiyle, yanıt İngilizce.
İkinci soruyu yanıtlarsak, gerçekten neye hazırlık, sömürge ülkesinin hukukçuları olmaya mı!
Ayrıca uluslararası ilişkilerden bahsedersek, kendi diline saygısı olan ülkelerdeki insanlarla s,z İngilizce konuşabileceğinizi mi sanıyorsunuz! İngilizce yada başka bir dili bilir ama konuşmazlar.
Üçüncü sorunun yanıtı bence hayır. Çünkü hazırlık sınıfından sonraki aşama, %99 ihtimalle, anlamanın önemli olduğu hukuk derslerinin yabancı dilde verilmesi olacaktır. Bunun sonucunda ise, öğrenci ne hukuku doğru düzgün anlayacak, ne de ingilizceyi. Karşımıza Tarzanca Hukukçular çıkacaktır. Duruşma salonlarında ise bu tarzanca konuşan, konuya odaklanmak yerine fokuslanan Tarzanlarla karşılaşacağız, ki ortam ve kişiler ne yazık ki buna gayet hazır durumdadır.
Uluslararası hukuk ve ticaret alanlarından bahsetmek gerekirse, zaten o derece iş olanaklarına sahip olan birinin de İngilizce bilmiyorsa(ki bu bence hiç ayıp değildir), tercüman tutacak parası olacağını düşünüyorum. Böylece herkes kendi işini -daha verimli bir şekilde- yerine getirecektir. Bu ustalığın temelidir.
Dördüncü sorunun yanıtı da, yukarıda anlattıklarımdan anlaşılacağı üzere olumsuz olacaktır. Çünkü öğrenciye öğretilecek tarzan İngilizcesi, yurtdışı eğitimi açısından ona akademik olarak da bir fayda sağlamayacaktır. Çünkü bizim hukuk sistemimizin temelinin kıta avrupası olduğu hepimizin takdiridir. Bu durumda iyi-kötü öğretilen anglo-sakson dili hiç bir işe yaramayacaktır.
İllaki yabancı dil öğrenilecekse, bunun dersleri ingilizce yada başka bir dilde yapmak yerine yabancı dil dersleri konulur, seçmeli yapılır, isteyen istediği dili, istediği seviyede öğrenir. AB açısından olaya bakarsak, AB yada gelişmiş ülkelerin hangisinde hazırlık sınıfı yada başka bir dilde eğitim vardır!
Değinmeden edemeyeceğim, bu işin altında başka bir iş varmış gibi geliyor ama, apayrı bir konunun başlığı olması gerekir, diye düşünüyorum.
Son söz olarak, kendi dilimize, güzel Türkçemize sahip çıkalım, oyuna gelmeyelim...
Herkese iyi çalışmalar.