Bence alınan bu karar çok isabetli olmuş.çünkü ab girme aşamasında olan türk toplumunun her zman parmakla işaret edilen ve en saygın mesleklerinden biri olan avukatlık-savcılık-hakimlik vb. yapan şahsiyetler nasıl olur da ingilizce gibi dünyada en çok konuşulan bu dili öğrenmek istemezler onu anlayamam...hukuk gerçekten çok meşakkatli bir çalışma gerektiren oldukça önemli bir daldır.bu konuda çeşitli kaynakların okunması,bilgi edinilmesi gereklidir.çeşiştli düşünce akımları içersinde bunları kandi mantık süzgecimizden geçirerek kendimize hukuki bir düşünüş tarzı elde ederiz.alınan bu bilgiler yalnızca türkçe kaynaklardan,türk yazarlardan olursa bu ne kadar objektif düşünceler içinde kendimize hukuki bir düşünce tarzı geliştirdiğimiz konusunda akıllara soru işareti getirmez mi???bu nedenle ingilizceyi mesleki anlamda öğrenmenin çok büyük faydası olacağını düşünüyorum.fakültenin 4 sene olması ve 5 sene olması neyi değiştirecek ki?...herkes ders yoğunluğunu zaten bu şekilde kabullenmişken bence çok gerekli olan ingilizce hazırlık sınıfının başa konulması bu kadar da tepki almamalı diye düşünüyorum.
AB Topluluğuna girmek istiyorsak elimizi bi şekilde taşın altına sokmalıyız ve artık onların gerçekten ne dediklerinin kendi kulaklarımızla duyup,ANLAMALIYIZ...