Mesajı Okuyun
Old 26-10-2006, 22:52   #11
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Kum,
Burada sorun, "sucluluk" durumunun o kadar kolayca bilinememesidir. Bu nedenle mesele "masumiyet" sözcügü etrafinda toplanmistir.

Bakiniz, ceza hukukunda "tasarruf edilmezlik ilkesi" diye bir ilke bulunmaktadir. Buna göre, kisinin suc konusundaki ikrari dahi, onu mahkum etmeye yetmemektedir. Daha acik bir dille söyleyeyim: Bu cinayeti ben isledim, demem cinayeti isledigim anlamina gelmez. Annemin isledigi cinayeti üstlenmeye calisiyor olabilirim. Ceza hukukunun amaci "suclu bulmak" degil, "gercek sucluyu bulmak"tir.

Suçlu oldugunu bilmek diye bir konu yok. Zira, bir insanin hukuk önünde suclu sayilabilmesi icin kesinlesmis bir mahkeme kararina ihtiyac var. Mahkeme karari kesinlestiginde ise avukatin savunma görevi tamamlanmis oluyor.

Bu arada avukat-savci -hakim sac ayaginda savcinin görevini avukata yüklememeniz gereklidir. Kamu adina suca iliskin delillerin sunulmasi ve ileri sürülmesi, yani varsa suclulugun ispatlanmasi savcilarin görevidir. Savcilar bu nedenle kollga emir ve talimat verebilirler.

Avukatin görevi, sanik-müvekkilini savunmak ve mümkünse beraatini saglamaktir. Avukat da bunun icin amerikan filmlerinde gördügünüz "müthis" belagat yetenegini filan kullanmaz. Birini beraat ettirmek icin laf ebeligi yetmez. Avukat da karsi deliller ile müvekkilini savunur. Bu delillerin sunulmasi taraflarca saglanir ve hakim de karari verir. Hatta öyle ki, bir kisinin masumiyetini ispat etmesi gerekmez, mesele o kisiye isnad edilen sucun ispatidir.

Simdi, sürec en basit haliyle bu iken, "sucluyu beraat ettirmenin" avukatlarin "özel bir yetenegi" oldugu iddia edilemez. Hepimizin elinde bir sihirli degnekle gezdigimizi düsünmediginizi umuyorum.

Avukatlar elbette müvekkillerinin haklarini savunurlar ve eklemek isterim ki, bir kisi bir ceza davasinde beraat etmisse hukuken "suclu" tanimina girmez.

Kisaca, bütün bu sürec, kisinin suclulugunu ispattlanmasi icin degil, cok kücük bir ihtimal de olsa masum bir kisiyi cezalandirmamak üzere tasarlanmistir. Yani, temel önerme ve temel deger sucluluk degil, masumiyettir. Böyle olmasaydi masumiyet karinesinden bahsetmez, "suclulugun ispati süreci"nden sözederdik.

Saygilar.