Cezai yönden;
Şikayetçinin şikayeti ve arama el koyma kararı verilmesi istemi neticesinde arama ve/veya el koyma konusunda olumlu karar verilmiş ise şüphelinin adresine gidilerek arama işlemi gerçekleştirilir. Sahte olduğuna dair makul şüphe olan ürünler tespit edilir. El konulan ürünler mühürlenerek adli emanete alınır. Kimi zaman ürünlerin tamamına el konulur kimi zaman ise örnek teşkil etmesi için bir kaç ürün alınarak kalan diğer ürünler tutanağa işlenerek ilgili bir kişiye yediemin sıfatı ile teslim edilir.

Dosya bu aşamada el konulan ürünlerin teknik yönden incelenmesi için bilirkişiye tevdi edilir. Çok genel olarak bilirkişilerin düzenlediği raporun neticesine göre kamu adına dava açılıp açılmayacağına karar verilir. Dava açıldığı takdirde, isteminiz neticesinde suçtan zarar görme ihtimaliniz olduğuna kanaat getirilirse davaya katılan olarak dahil olmanıza karar verilecektir.

Tecavüz fiiline ilişkin cezai yaptırımlar, tecavüzün konusuna göre ilgili KHK'larda düzenlenmiştir. (Verdiğiniz örnekte marka yönünden, tasarım yönünden veya her ikisi yönünden aynı anda tecavüz söz konusu olabilir.) Bu konuda markalar için 556 S. KHK'nın 61/A maddesine , tasarımlar için 554 S. KHK'nın 48/A maddesine ve bu maddelerin yanında, yakınında duran diğer maddelere göz gezdirmenizi tavsiye ederim.

Hukuk davaları yönünden;
Tespit istemleri, tecavüzün giderilmesi, durdurulması, maddi-manevi zararların tazmini, üretime yarayan eşya ve cihazlara el konulması, ürünlerin imhası, hükmün ilanı gibi pek çok istemde bulunmak mümkündür. (Bunlar da yukarıda bahsini ettiğim KHK'larda ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.)

Çok genel olarak anlatmaya çalıştım. Ayrıntıya girersek konu sonsuzlukta kaybolabilir. Zira sorunuz her ucu açık bir soru konumunda.

İyi çalışmalar dilerim.