Mesajı Okuyun
Old 29-10-2010, 16:37   #4
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Yardımcı olabilecek bir karar sanıyorum;

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 1997/67
Karar: 1997/1982
Karar Tarihi: 11.03.1997
HAKSIZ TAHAKKUK ETTİRİLEN BORCUN KALDIRILMASI İSTEMİ - KONUT EDİNDİRME YARDIMININ VE GECİKME ZAMMININ ÖDENMEDİĞİ İDDİASI - BORCUN VE GECİKME ZAMMININ GERÇEK TUTARININ NE OLDUĞUNUN BELİRLENMESİ GEREĞİ
ÖZET: İstenen borcun iddia edilen miktar kadar olmadığı iddiasına gelince; yapılacak yardımın süresi ve miktarı sözü edilen yasanın 3. maddesinde belirlenmiştir. Ayı maddede miktarların 5 katına kadar attırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda iddia, savunma ve 3. madde çevresinde borcun ve gecikme zammının gerçek tutarının ne olduğunun kayıtlar üzerinde araştırılıp incelenerek saptanmamış olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kuşkusuz miktarların Bakanlar Kurulunca artırılıp artırılmadığı araştırılıp incelenecektir.

(3320 S. K. m. 1, 8) (506 S. K. m. 134)
Dava: Davacı, haksız tahakkuk ettirilen toplam 22.297.300.-TL. borcun kaldırılmasına ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Karar: Davada, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun davacının çalıştırdığı işçiler için konut edindirme yardımını ve gecikme zammını ödemediği iddiasıyla davacı aleyhine 6183 Sayılı Yasa uyarınca takip yapıldığı, sürekli ve vizeli işçiler yönünden yapılan takip doğru ise de vizesiz ve süreksiz çalışan işçiler yönünden yapılan takibin yasaya aykırı olduğu, 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emekliliklerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun'un süreksiz ve vizesiz işçilere uygulanamayacağı öne sürülmüş yapılan takibin iptaline karar verilmesi istenmiştir.
Davanın yasal dayanağı 3320 sayılı kısaca konut edindirme yardımı kanunu olarak adlandırılan kanundur. Bu kanunun birinci maddesinde kimlere konut edindirme yardımı yapılacağı açıkça sınırlı biçimde sayılmıştır. Anılan maddede, 657, 926, 2914, 2802 Sayılı yasalara göre çalışanlara konut edindirme yardımı yapılacağı belirlenirken <...diğer kamu görevlilerine, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kuruluşlarda çalışanlara...> anı şekilde konut edindirme yardımı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin (c) bendinin 4'ncü fıkrasında ise kimlere konut edindirme yardımının yapılamayacağına işaret edilmiştir.
Kredi ve Yurtlar Kurumunun kanunla kurulduğu ve burada çalışanların kamu görevlisi oldukları tartışmasızdır. O itibarla burada çalışanların konut edindirme yardımından yararlandırılması gerekir. Davacının iddia ettiği gibi süreksiz işlerde çalıştırılan vizesiz işçilere konut edindirme yardımı yapılamayacağına dair yasada herhangi bir hüküm yoktur. Başka bir anlatımla kimlerin konut edindirme yardımından yararlanamayacağı sayılırken vizesiz ve süreksiz işçilerden söz edilmemiştir. O nedenle mahkemece davacının bu yöne ilişkin itirazının reddine karar verilmiş olması doğrudur.
Ne ki davacı, davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasının isabetsiz olduğu ve borcun iddia edilen miktara ulaşmadığını da iddia emektedir.
3320 Sayılı Yasanın 8. maddesinde, konut edindirme yardımının sosyal Sigortalar Kurumunca 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunacağı öngörüldüğünden niza sonuç itibariyle 506 Sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklandığı için 134. maddeye göre davaya İş mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.
Ancak Siirt'te tek Asliye Hukuk Mahkemesi bulunduğundan ve İş davalarına bakma yetkisinin bu mahkemeye ait olduğu bilindiğinden bu yanlışlık bozma sebebi sayılmamıştır.
İstenen borcun iddia edilen miktar kadar olmadığı iddiasına gelince; yapılacak yardımın süresi ve miktarı sözü edilen yasanın 3. maddesinde belirlenmiştir. Ayı maddede miktarların 5 katına kadar attırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda iddia, savunma ve 3. madde çevresinde borcun ve gecikme zammının gerçek tutarının ne olduğunun kayıtlar üzerinde araştırılıp incelenerek saptanmamış olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kuşkusuz miktarların Bakanlar Kurulunca artırılıp artırılmadığı araştırılıp incelenecektir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.03.1997 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları