Mesajı Okuyun
Old 29-05-2009, 13:57   #9
av.heimatlos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Arzu Mercan
Cevap 1: Veraset ilamlarında yalnızca miras payları gösterilir. Y nolu yada bir başkaca taşınmazdan veraset ilamında bahsedilmez. Bu yüzden veraset ilamını MK.495 vd hükümlerine göre denetleyebilirsiniz.
Cevap 2:Ölülerle dava konusu taşınmazlar intikal edeceğinden her iki taşınmaz için aynı mahkemede mirasçılar arasında ortalığın giderilmei davası açabilirsiniz. Ancak açılan dava iştirak halindeki ortaklığın giderilmesi olacağından bulunduğunuz yerde ahkam-ı şahsiye mahkemesi var ise orda açmak zorundasınız.
cevap 3: İştirak halindeki şerikler birbirlerini ortak oldukları mali kullanmadan men etmedikleri sürece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açamazlar. Bu nedenele ancak taşınmazları kullanan ortağa ihtar çektikten sonra el atmanın önlenmesi ve ileriye dönük olarak icrimisil davası açabilirsiniz.
yanıtınız için tşk ederim 1ve 2 nolu cevaplarınız tatmin etti ama 3. cevabınız için bir yargıtay kararı göndermek istiyorum bu kararın yorumunu paylaşırsanız sevinirim
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/8786
Karar: 2004/10637
Karar Tarihi: 07.10.2004
ÖZET: Somut olayda, muristen kalan taşınmazlar yönünden (kiraya verilerek kullanılanlar, doğal ürün verenler hariç) intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacaktır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilecektir. Davacı taraf dava dilekçesinde <sair delillere> dayanmakla bu hususta davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
(4721 S. K. m. 683, 688, 693)
Dava: Dava dilek
çesinde 10.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davada, müşterek muristen kalan 16 parça yerin davalı tarafından kullanılması nedeniyle geçmiş beş yıllık döneme ilişkin olarak 10.000.000.000 lira ecrimisilin tahsili istenilmiştir.
Davalı, kardeşlerinin yurt dışında olması nedeniyle taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığını, diğer paydaşların muvafakatlerinin bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile beş yıllık 1.783.422.622 lira ecrimisilin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil davasına konu edilen 96-219-224-232-535-666-668-690-711 parseller tapuda tarla niteliğinde gözükmekte olup 126-465 parseller ise bağ niteliğindedir. Yine 809-810 parseller ise köy içinde avlulu kargir ev olarak kayıtlıdır. Taşınmazlar muris Ali Kökten adına kayıtlı olup taraflar arasında iştirak halinde paylı bulunmaktadır.
Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazların bağ-bahçe gibi doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu bu paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin olarak el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir.
Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz.
Somut olayda, muristen kalan taşınmazlar yönünden (kiraya verilerek kullanılanlar, doğal ürün verenler hariç) intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacaktır.
İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilecektir. Davacı taraf dava dilekçesinde <sair delillere> dayanmakla bu hususta davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları