Mesajı Okuyun
Old 01-05-2011, 09:23   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Temyize konu dava 4721 S.K. m.166'ya mesnetle ikame edilip karara bağlanmıştır.

m.166: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir..."
demektedir. O halde yasakoyucunun "ortak hayat"tan kastının ne olduğu önem arz etmektedir.

4721 S.K. 185-186. maddelerine göre eşler:
1- Birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak,
2- Çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermek,
3- Birlikte yaşamak,
4- Birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmakla yükümlüler.
5- Oturacakları konutu birlikte seçerler.
6- Birliği beraberce yönetirler.
7- Birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.

4721 S.K.'a göre "birlikte yaşamak" evliliğin getirdiği bir yükümlülük olarak düzenlenmektedir; başka bir deyişle aynı evde oturmak da yasakoyucunun evli olan kişilere getirdiği bir yükümlülüktür. Bununla beraber görüldüğü üzere "ortak hayat" sadece aynı evde yaşamak değildir.

Bu ahvalde (çocukları olanlar için) "çocukların bakım, eğitim ve gözetim" yükümü de evliliğin getirdiği ve tarafların "ortak hayat"ı içinde yer alan bir yükümlülük olmakla "...boşanma davasından sonra da tarafların çocukların bakım, eğitim, gözetim yükümünü birlikte devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Bu hal, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu göstermektedir..." denebilecek midir?

4721 S.K. m.169'a göre mahkeme, "boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince eşlerin barınmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen al"makla mükelleftir. Mahkeme, dava devam ederken eşlerden birinin başka evde yaşamasına dair gerekli önlemi almış ve ayrı yaşamayı sağlamış olmasına rağmen taraflar aynı evde birlikte yaşamaya devam etmişlerse bu ahvalde Yargıtay'a katılmak mümkün olabilecek ise de; aksi takdirde Yargıtay kararının yerinde olmadığı kanaatindeyim.

Tarafların "sadece" aynı evde yaşamaya devam etmeleri, "ortak hayat" temelinden sarsılmamış demek ki, demeye yeterli değildir (diye düşünüyorum ).

Saygılar...