Mesajı Okuyun
Old 04-10-2006, 19:43   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yasalarımızda yaşlı kişilerden yaptıkları hukuki işlemler sırasında doktor veya heyet raporu alınmasını zorunlu kılan bir hüküm mevcut değildir.

Tapu Kad.Genel Md.lüğünün genelgelerine göre
Ancak mutlaka akli melekelerinin yerinde olup olmadığını kontrol edici sorular sorulması gerekir. Şüphe halinde doktor raporu istenmelidir. (TKGM 14/Mayıs/2003 tarih, 074/148-1568 sayılı genel emir). Şayet, İstenmeden taraflardan birisi rapor ibraz etmiş ise, değerlendirilir.

Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 91. maddesi “ilgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikayet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığı doktor raporu ile saptanır”
Yüksek Sağlık Şurasının kararı da bu doğrultudadır.

Avrupa Temel Haklar Şartnamesi’nin 21 md. side yaş nedeniyle ayrımcılığı yasaklamıştır. Önemli olan Noterlerin herhalde kendilerine sorumluluk gelmesin diye yarattıkları fiili uygulama değil, yasa ve yönetmeliklerde yazılı olan düzenlemeler. ulusal ve uluslararası hukuk kurallarıdır.

Bu durumda
, ortada mutlaka heyet veya uzman raporu alınacaktır diye bir zorunluluk bulunmamaktadır. Doktor veya heyet raporu alınması veya alınmaması vasiyetnamenin geçerlilik şartı değildir. Noter rapor almadan da bu işlemi yapabilir. Alınan rapor açılan iptal davasında bir delil olarak değerlendirilir. Vasiyetçinin ayırım gücünün bulunmadığı tanık beyanı , varsa başkaca raporlar , varsa tedavi kayıtları gibi delillerle ispat edilir. Bu deliller Adli Tıp raporunda değerlendirilir. Adli Tıp raporu ile vasiyetçinin işlem tarihinde yaptığı işlemde ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı yönünden sonuca varılır.

Saygılarımla.