|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
...yukarıdaki içtihada göre, çek bedelinin tahsili için girişilen yasal yollardan netice alınamamasına bağlanmış olup buradan hareketle zamanaşımının dolmadığı sonucuna varılabilir. |
|
|
|
|
|
1)
Karara konu olayla, sorudaki olay farklı...
2)Karara konu olayda; lehtar / hamil müracaat haklarını kullabilecek durumda...
(Çekin karşılıksız olduğu yazılmış olmalı!)
(Yasaklı kişiye çek karnesi verilmiş olması;bu çek karnesinden çek keşide edilmesine,çekin tedavülüne ve ibrazına, sonuçta hamilin müracaat haklarını kullanmasına engel değildir!).
Yargıtay da bu nedenle;
"davacının once dava konusu üç adet çek ile asıl borçlu olanları takip etmesi ve tüm yasal girişimlere rağmen çeklerin bedelini tahsil edememiş olmalıdır. " demektedir.
3)
Sorudaki olaya gelince...
Süresinde ibraz edilen çekin arkasına
"işbu çek hesabı sahte evraklar ile açılmış olduğundan çek hakkında işlem yapılamamaktadır" şerhi düşülmüş, karşılığı olup olmadığı yazılmamıştır.
Olayda,hamil; "şerhin içeriği" nedeniyle, müracaaat haklarını "ibraz / şerh tarihi" itibariyle kullanamaz durumda bırakılmış ve bu tarihte de "zarara ve failine muttali" olmuştur.
Bir yıllık zaman aşımı süresi, ibraz / şerh tarihinde işlemeye başlamıştır, görüşündeyim.