Mesajı Okuyun
Old 13-02-2006, 11:04   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Çubukçu İle Röpörtaj

12 Subat 2006
Kadin örgütleriyle degil bazi kadinlarla sorunum var

Emel ARMUTÇU

Göreve geldiginden bu yana Türkiye'de kadinlarin sorunlarina iliskin
yaptiklariyla sik sik gündeme gelen Kadin ve Aileden sorumlu Devlet Bakani
Nimet Çubukçu, bir o kadar da elestirilen bir bakan. Özellikle de toplumsal
cinsiyet esitsizligi, kadin-erkek esitligi, kadina yönelik siddet gibi
konularda yillardir çalisan, Türk Ceza Yasasi ve Medeni Yasa'daki kadina
yönelik ayrimci maddelerin ayiklanmasinda büyük katkisi olan ve Türkiye'deki
kadin hareketini olusturan kimi kadin örgütleri tarafindan!

Çubukçu, her firsatta kadinlarin olusturdugu sivil toplum örgütleriyle
(STK) çalismanin öneminden bahsetse de kimi önemli kadin örgütleriyle
arasini bir türlü düzeltememis görünüyor. Öyle ki bir kismi hakkinda,
"kisisel haklarina hakaret ettikleri" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu
ve Ankara'da su anda süren bir dava bile var. Olayi hatirlatalim:

Anayasa'nin 10. maddesine kadinlar lehine "pozitif ayrimcilik" maddesi
eklenmedigi için, diger bakanlar ve milletvekilleriyle birlikte kendisine
faks çeken ve "Sizi, bu çagdisi ayrimci tutumunuzdan dolayi kiniyoruz" diyen
mektup nedeniyle faksin altinda imzasi bulunan Kadinlarla Dayanisma Vakfi,
Amargi Kadin Dayanisma Kooperatifi, Edirne Yildirim Toplum Merkezi
yöneticileri ile Müjde Bilgütay, Efsa Kuraner, Liz Amado ve Emine Birgi
hakkinda suç duyurusunda bulunan Bakan Çubukçu, bildigimiz kadariyla,
dünyada kadinlarla mahkemelik olan tek kadin bakani. Son olarak 2000
yilindan bu yana Birlesmis Milletler'in (BM) kadinlarla ilgili tüm
toplantilarina katilan STK temsilcilerini bu yil 27 Subat-10 Mart tarihleri
arasinda New York'ta yapilacak BM Kadinin Statüsü Komisyonu (KSK) yillik
olagan oturumuna çagirmamakla elestiriliyor.

Sizin kadin örgütleriyle araniz neden kötü?

- Var mi öyle bir sey?

Var tabii... Kadin bakanisiniz ve kadin örgütleriyle mahkemeliksiniz.

- Kadin örgütleriyle mahkemelik degilim. Ama bazi kadinlar benim
kisilik haklarimi ihlal ettiler. Yasaminin uzun bir bölümünü insan
haklarinin yerlesmesine adamis biri olarak söylüyorum, bir insana hakaretle,
elestirme arasindaki farki bilmeniz lazim. Yargiya intikal etmis konu,
bahsetmeyecegim. Ama kadin örgütlerine degil, bazi kadinlara açilmis bir
dava sözkonusu olan.

Ama TCK degisiklikleri için çalisan kadin örgütlerinin temsilcileri o
bazi kadinlar dedikleriniz...

- Kadin kuruluslari onlara herhangi bir sekilde sahip çikmadigina
göre? Bir önemli kadin dernegi çikip demeli ki bu benim üyem, arkasindayim!
Söylenmiyor. Hakkimda böyle bir tavir gelistirilmesini yadirgiyorum. Bir
aylik bakandim, kadin örgütleriyle biraraya geldim. Her gittigim yere de
temsilcilerini çagiriyorum. Bu ülkede bir seyler degistiyse onlarin
sayesinde. Takdir ediyorum. Kadin örgütleriyle hiçbir sorunum yok.

Peki hükümetinizle kadin meselelerine ilgi konusunda bir sorun yasiyor
musunuz?

- Ben Ak Parti'nin kurucusuyum. Parti programinda CEDAW (BM Kadina
Karsi Her Türlü Ayrimciligin Önlenmesi Sözlesmesi) maddelerinin hayata
geçirilecegi sözü veren tek siyasi parti AKP.

Namus bahanesiyle islenen cinayetleri sadece töreyle sinirlamak ve
agirlastirici hükmün tam olarak yer almamasi hálá tartisiliyor...

- Kadin örgütleri disinda siz bana on tane hukukçu çikarin böyle
düsünen!

Kadin örgütlerinin konusmasi çok dogal degil mi? Yasa degisiklikleri
büyük ölçüde onlarin çabasiyla oldu.

- Tabii ki yanlis degil. Ben oradaki tartismanin siyasi degil, teknik
oldugunu söylüyorum. Biz töre cinayetlerine indirim olmasin ama namus
cinayetlerine olsun, dolayisiyla kadinlar namus nedeniyle öldürülüyorlarsa
bunlar hafif cezayla kurtulsun, demedik. Böyle bir zihniyetimiz olamaz.
Burada namus kavrami Türkiye'de ve Türkçe'de çok genis bir manayi içerir.
Bilim namusu da vardir ve kadinlar da namus cinayeti isleyebilir.

Ama yaygin olarak artik namus denince sadece kadinin "iffeti"
anlasiliyor...

- Yo yo yo, kesinlikle öyle degil. Çünkü töre cinayetleri çok daha
kolay tanimlanabilir. Türkiye'de kadinlarin en çok isledigi suç cinayet.
Bunlarin yüzde 80'i de namus suçu. Yani mesela tecavüze karsi islemis...
Namus adina islenen cinayetlerde bütün indirimi kaldirirsaniz, bu kadinlari
nasil koruyacaksiniz?

Bir dakika, kafam karisti. Olmaz ya, mesela bir kadin baska biriyle
birlikte oldu diye kocasini öldürdü ya da birini ona tecavüze kalktigi için
öldürdü. Bu ikisini ayni kefeye mi koyuyorsunuz?

- Degil. Ama bir kadin çocuguna tecavüz etti diye de birini
öldürebilir. Bunlarin hepsi namus saikiyledir. Namus saikiyle cinayet
isleyenler de sadece erkekler degildir. Kadinlar da bu suçu isleyebilir.
Oysa töre cinayetlerinde magdurlar sadece kadinlar. Burada korunmak istenen
kadinlar.

Siz bu haliyle yeni TCK'nin yeterli oldugunu düsünüyor musunuz?

- Yasa bugünkü kosullara uygun bir düzenleme. Zaten biz kadin
örgütleriyle birlikte çalistik bunu. 100 degisiklik isteniyorsa 94'ü
gerçeklesti! Elbette bir siyasetçinin bekledigi tesekkür degildir. Ama
dogrulari anlatamazsak Türkiye'deki kadinlari nasil bilinçlendirecegiz?
Sanki kadinlarin aleyhine, çok kötü bir sey yapilmis gibi bir yansima oldu.
Bazi dizilerle ilgili itirazim da o yüzden.

Bahsettiginiz dizi Aliye. Orada kadin sanki hiç çikar yolu yokmus, çok
çaresizmis gibi gösteriliyor, çok haklisiniz...

- O inanci güçlendiren sanatçilar da ortaya çikti sonra... Kadinlarin
haklarini kullanabilmesi için bu haklarin talep edilebilir olmasi, bu
ortamin olusturulmasi gerekir. Bir inanç olusturmaya çalisiyoruz.

KOTAYA KARSI MI, DEGIL MI?

Sizi kadin kotasina karsi oldugunuz için de elestiriyorlar, karsi
misiniz?

- Dünyanin hiçbir yerinde siyasi partiler yasasinda, Anayasa'da kadin
kotasi düzenlemesi yoktur. Parti tüzüklerine birakilmistir. Biz de diyoruz
ki tüzüklerine birakilabilir ve partiler karar verir.

Tüzükte ya da baska bir yerde, siz kotadan yana misiniz, degil
misiniz?

- Ben bu konu siyasi partilerin tüzüklerine birakilmali, diyorum. Biri
50 diyebilir, biri 20 diyebilir, biri hiç istemiyorum diyebilir...

Siz kadindan sorumlu devlet bakani olarak ne istiyorsunuz? Somut
olarak...

- Söylüyorum. Benim ne istedigim önemli degil. Siyasi partilerin karar
vermesi gerektigini düsünüyorum. Bu somut bir cevap.

KADIN ÖRGÜTLERI Dislaniyoruz

Amargi, Ankara Kadin Dayanisma Vakfi, Cumhuriyet Kadinlari Dernegi,
Çanakkale El Emegini Degerlendirme Dernegi ve Danisma Merkezi, FilmMor Kadin
Kooperatifi, Gökkusagi Kadin Dernegi, KA-DER Ankara, Kadinin Insan Haklari
Yeni Çözümler Vakfi, KADAV Kadinlarla Dayanisma Vakfi, Kirkörük Kadin
Kooperatifi, Mor Çati Kadin Siginagi Vakfi ve VA-KAD Van Kadin Dernegi
temsilcilerinden olusan bir grup kadin, Devlet Bakani Nimet Çubukçu,
Disisleri Bakani Abdullah Gül ve Kadinin Statüsü Genel Müdürü Esengül
Civelek'e bir mektup yazarak, dünyada son 20 yildir kadin hareketinden aktif
STK temsilcilerinin kadinlari ilgilendiren tüm BM toplantilarinda resmi
delegesyonlarinda yer aldiklarini belirttiler. Bunun bir gelenek haline
geldigini ve 2000 yilinda gerçeklesen BM Pekin+5 toplantisindan baslayarak
Türkiye'de de bu uygulamanin yerlestigini hatirlatan kadin örgütleri, "Bu
sayede tarihinde ilk defa Türkiye uluslararasi arenada BM nezdinde etkili
rol oynamaya baslamis ve BM camiasinda büyük takdir toplamistir" dediler. Bu
yilki BM olagan KSK oturumu için Türkiye resmi delegasyonuna, konunun uzmani
hiçbir kadin STK temsilcisinin davet edilmemis olmasini elestiren kadin
örgütleri, bunun Devlet Bakani Çubukçu'nun kadin hareketini dislama
egiliminden kaynaklandigini düsünüyor ve aralarindan seçecekleri dört
temsilcinin söz konusu toplantiya katilmasini talep ederek bakandan acil
cevap bekliyorlar.