Mesajı Okuyun
Old 23-02-2011, 01:54   #15
Av.Saliha Ulusan

 
Varsayılan

TORBA KANUN
6111 sayılı Kanunun 4 maddesinde;

(3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları hakkında bu madde hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, asla bağlı vergi cezalarının bu madde kapsamında tahsilinden vazgeçilebilmesi için verginin bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi şarttır.

4) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat üzerine bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen şekilde belirlenen tutarın, birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
Kanunun 18/ a) maddesinde Bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları, öngörülmüştür.

Kanunun 4. Maddesine inceleme ve takdir komisyonunda bulunan konulara ilişkindir.
Belirttiğimiz maddede bu kısma ilişkin düzenlemede “Kanundan yararlanmak için başvuru süreleri açısından ayrıksı bir durum söz konusudur.
Şöyle ki Kanunun yayımlandığı tarihte 31.12.2010 öncesi dönemlere ilişkin,
a-henüz inceleme aşamasında olan,
b-takdir komisyonunda bulunan
Kanunun yayımlandığı tarihten önce
a- “pişmanlıkla verilmiş beyannameler yönünden “pişmanlık şartlarının ihlal edildiği beyannameler
b- Kendiliğinden verilen beyannameler yönünden TARH EDİLEN VERGİLERİN %50 si TEFE/ÜFE faizi ile ödendiği takdirde “asla bağlı vergi cezaları” ile gecikme faizi ve diğer feri alacaklardan vazgeçileceği kurala bağlanmıştır.

Ayrıksı durum, “başlanmış olan incelemeler” ve “takdir komisyonunda” bulunan dosyalar yönünden söz konusudur. Kanunun yayımlandığı tarihte “inceleme veya takdir aşamasında bulunan dosyaların işlemlerinin sonuçlanması ve konu ile ilgili vergi ve ceza ihbarnamesinin düzenlenmesinden sonra da bu Kanun’dan yararlanma olanağı vardır. Başvuru için söz konusu inceleme ve takdir işlemlerinin tamamlanıp ihbarnamenin vergi mükellefine tebliğinden itibaren “dava açma” süresi içinde harekete geçilmesi öngörülmektedir.
Aynı şekilde Kanunun yayımlandığı tarihte tebliğ edilen ihbarnameler yönünden de bu Kanunda belirlenen “genel” başvuru süresi geçerli olmaktadır.
Kanunun 5. Maddesinde “pişmanlık” konusu düzenlenmiş olup “pişmanlıkla verilen beyannameler ile 213 sayılı Kanunun 30. Maddesi uyarınca kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi şartıyla ceza tahsil edilmeyecek,“pişmanlık zammı” yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar tahsil edilecektir.
Maddede belirtilen olası durumların tümü için “vergi aslına bağlı cezaların” tamamının “vergi aslına bağlı olmayan” cezalar ile “iştirak” cezalarında % 25 inin tahsilinden vazgeçilmesi söz konusu olmaktadır.
Aynı maddenin son bendinde sözü edilen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64. Maddesinde tanımlanan “diğer” ücretler (Gelir vergisi kanunun 64.maddesinde ;
1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;
2. Özel hizmetlerde çalışan şoförler;
3. Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri;
4. Gayri menkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar;
5. Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle) mart 2011 de başvuru halinde geçmişe dönük vergi ve ceza alınmaz hükmü yer almıştır.

MATRAH ARTIRIMI

Kanunun 6. Maddesinde vergi mükelleflerine sunulan bu seçenekten mali kayıtları bu Kanunun yayımı tarihinden önce incelemeye alınmış olanlar da yararlanabilir. Yukarıda değindiğimiz maddelerde bu konuyu belirtmiştik. Ancak aşağıdaki tablodan daha az matrah beyan etmiş olan mükellefler yararlanabilir. Zira bu artırım geçmişe dönük inceleme yapılmasını da engellemektedir.
Maddede artırım oranları şu şekilde belirlenmiştir. “Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar, 2006 takvim yılı için % 30, 2007 takvim yılı için % 25, 2008 takvim yılı için % 20, 2009 takvim yılı için % 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmaz. “ denilmektedir.
Yazımız devam edecek sosyal güvenlik konuları var.

Saygılarımla Avukat Saliha ULUSAN