Mesajı Okuyun
Old 26-03-2014, 21:11   #54
İbrahim YILMAZ

 
Varsayılan

Ben bir vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Yukarıda bazı üstadlarımın vakıf üniversitelerine olan önyargısı hasebiyle bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Öncelikle lise çağlarındaki sorumsuzlukları sebebiyle sırf biraz daha net yapamadığı için devlet üniversitelerindeki hukuk fakültelerinde okuyan meslektaşlarım ile bizler hakkında yapılan bu olumsuz mukayese beni her zaman oldukça rahatsız etmiştir. Zira avukatlık, muhakeme yeteneği başta olmak üzere daha birçok kişisel kabiliyet ve yetkinliğin bir arada olmasını gerektiren bir meslektir. Bu konu hakkında herkesin hemfikir olduğu kanaatindeyim. Ne yazık ki; aynı düşünceye sahip birçok meslektaşım vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciler hakkında bu tarz beceri ve yetkinliklerin varolmadığını varsaymakta ve bu öğrencilerin mesleki hayatlarında başarılı olamayacağı veya avukatlık mesleğinin kalitesini düşüreceği yönünde (nedense) bir önyargıya sahip. Avukatlık gibi saygın bir meslek erbabının genelinin bu tarz sığ bir düşünceye kapılması gerçek bir ironidir. Ayrıca devlet üniversitelerinden mezun olan meslektaşlarım nasıl olur da bütün vakıf üniversitelerinde verilen eğitimin kalitesi hakkında olumsuz düşüncelere kapılabilir onu da anlamış değilim. Ben Marmara Üniversitesi gibi sizlerin gözünde adı duyulmuş ve köklü bir üniversiteden sürekli ortalamamı yükseltmek için ders almaktayım. Şunu belirtmeliyim ki; tabiri caizse derslerimi yatarak ve kendi okulumda altığım notun çok daha yükseğini alarak geçiyorum. Benim gibi ortalama konusunda sıkıntı çeken arkadaşlar sırf bu kolaylık nedeniyle devlet üniversitelerinden ders almakta ve rahatlıkla sıkıntılarını gidermekte. Bizler için devlet üniversiteleri adeta bir kurtuluş yolu haline gelmişken, sizlerin oralarda verilen eğitimin kalitesine olan hayali inancınız ve güvenininiz beni ciddi anlamda düşündürmekte. Hukuk fakültelerinin hukuk nosyonu ve muhakeme yeteneği kazandırması gerektiği yerde çoktan seçmeli sorularla sınavlar yapması ve bunu özellikle sizlerin öve öve bitiremediği devlet üniversitelerinin çoğunun yapması gerçekten çok ilginç. Yalnızce Marmara Üniversitesi'nden bahsetmiyorum. Farklı devlet üniversitelerinde hukuk fakültesi okuyan birçok arkadaşım var ve hemen hemen hepsi bu yazdıklarımı onaylayacağına eminim. Ankara Hukukta okuyup konuşma becerisine dahi haiz olamayan, toplumda malum sıfatla nitelendirilen, çok çalışkan öğrencilerin neden benden daha üstün tutulduğunu anlamıyorum. Bırakın meslekte herkes kendi kalitesini ortaya koysun. Aynı sene fakülteden 1.lik ile mezun olan ve sizlerden çok daha az kazanan avukatları eminim bir çoğunuz görmüş ve tecrübe etmişsinizdir. Ayrıca vakıf üniversitelerinin yalnızca yaz okullarında aldığı fahiş ücretler için öğrencileri dersten bıraktığına ve çan eğrisi sistemiyle oynadıklarına gözümle şahit oldum. Tabi ki de bu eğitimin kalitesinin yüksek olduğu anlamına gelmez. Ancak 1000 sayfalık ceza kitabını sınavdan önce tam 8 kere okuduğu halde yine dersten kalan şahsım ile 50 sayfalık fotokopici notu ile çalışarak ve çoktan seçmeli soruları cevaplayarak sınavı geçen liseden çok sevdiğim devlet üniversiteli arkadaşımın ceza hukuku bilgisini ve verilen eğitimin kalitesinin mukayesesini şimdi siz değerli üstadlarıma bırakıyorum.