Mesajı Okuyun
Old 14-04-2008, 13:23   #5
Av.Adem Eyidoğan

 
Varsayılan

Taşınmaz hangi idari birim sınırlarında. Belediye sınırların da ise 2613 sayılı Tapu Tahriri ve kadastro Konununa göre yapılan tespitlerde As.Hukuk Mahkemeleri kadastro mahkemesi sıfatı ile itirazlara bakardı. Mahkeme işlemden kaldırılma kararı mı görevsizlik kararı mı ne türlü bir karar vermiş?

Köy sınırlarında ise 766 sayılı Tapulama Kanunu uygulanır ve itirazlara bu kanunla kurulan Tapulama mahkemelerinde karar verilirdi. Aynen bugün kü Kadastro mahkemeleri gibi davalar resen yürürdü.

1987 yılında yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro kanunu her iki kanunu da yürürlükten kaldırıp şehir ve köy kadastrosu ayrımına son vererek tek bir kadastro kanunu uygulanmaya başlamıştır.

Sorunuzda hangi kanun kapsamında kadastro işlemi yapıldığı belli olmadığından tespite itiraz davası hangi mahkemede hangi usule göre yürüyen bir dava olduğunu bilmek lazım. Tespite itiraz davası halen derdest olup olmadığının tespiti önem arzetmektedir. Tespitten sonraki zilyetliğin dikkate alınması için M.K 713 e göre tescil şartlarının oluşabilmesi için önceki tespitin ve açılan davanın geçersiz kalması gerekir. Önceki tespit halen hüküm ifade ediyor ve hakkında yapılan itiraz sonucunda açılan dava herhangi bir şekilde derdest kabul edebiliyorsak tespitten sonraki zilyetlik bir hak doğurmaz diye düşünüyorum. Onun için önceki davanın akıbetinin bilinmesinde fayda vardır diyorum. Saygılarımla.