Mesajı Okuyun
Old 26-12-2015, 12:01   #4
Av.09

 
Varsayılan

Şirket tarafından, takibin durmasını sağlayan itiraz dilekçesinde belirtilen itiraz nedenleri kastediliyor sanırım. Borcum yoktur, kira akdi yoktur, ben de ondan alacaklıyım... gibi

Benzer: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=89133

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2013/13565
Karar: 2014/4533
Karar Tarihi: 08.04.2014

TAZMİNAT DAVASI - KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ - DAVAYA BAKMA GÖREVİNİN SULH HUKUK MAHKEMESİNE AİT OLACAĞI - MAHKEMECE İŞİN ESASININ İNCELENEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine ait olacağından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

(6102 S. K. m. 5) (6100 S. K. m. 4)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı kiralayan vekili, taraflar arasında imzalanan 01.08.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin davalı kiracı tarafından süresinden önce feshi nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tarafların tacir ve uyuşmazlığın da ticari nitelikte olduğu, 6102 Sayılı TTK’nun göreve ilişkin 5. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

6102 sayılı TTK’nun 5/1. maddesi hükmüne göre; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli kılınmıştır. Söz konusu hüküm ile ticari davalar bakımından görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu benimsenmiştir. Ne var ki bu hükmün uygulanabilmesi kanunda “aksine bir hüküm bulunmaması” koşuluna bağlı tutulmuştur. Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK’nun 5/1. maddesine istisna teşkil etmekte olup 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemeleri görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. Bu nedenle kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda TTK.'nun 5/1. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine ait olacağından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2014/2992
Karar: 2014/13963
Karar Tarihi: 15.12.2014

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KİRA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ AMACI İLE BAŞLATILAN TAKİP - OPERASYONEL KİRALAMA SÖZLEŞMESİ - İŞİN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİ - GÖREV YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Kira sözleşmesi kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Bu düzenleme çerçevesinde taraflar arasındaki operasyonel kiralama sözleşmesinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık özel hukuk ilişkisinden doğduğundan tarafların tacir olması mahkemenin 6100 Sayılı Kanunun ilgili maddesi ile düzenlenmiş bulunan görevini etkilemez. Açıklanan bu nedenlerle işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken görev yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.


(6098 S. K. m. 269) (6100 S. K. m. 4)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.

TBK.nın 269.maddesinde düzenlenen tanıma göre; kira sözleşmesi kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Bu düzenleme çerçevesinde taraflar arasındaki operasyonel kiralama sözleşmesinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık özel hukuk ilişkisinden doğduğundan tarafların tacir olması mahkemenin 6100 Sayılı Kanunun 4/1-a maddesi ile düzenlenmiş bulunan görevini etkilemez. Açıklanan bu nedenlerle işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile görev yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.