Mesajı Okuyun
Old 23-09-2011, 16:43   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan Bir görüş!

- Davadaki "fesih" talebinizin, iştirak halinde mülkiyet olduğu için tüm mirasçılar tarafından birlikte ileri sürülmesi gerektiğinden terekeye temsilci atanması istenmiştir; ve bu nedenle kanaatimce tereke temsilcisinin görevlerinden birinin de bu davayı (fesih talebine ilişkin) takip etmek olması gerektiğidir..

- Sözleşmenin feshi halinde ancak menfi zararlar talep edilebilir.. Kira ise müspet zarar olduğundan, kanaatimce kira tazminatının fesih halinde kabul edilemeyeceğidir.. Bu durumda yine kanaatimce mahkeme feshe karar vermediği takdirde müspet zarar olan kira tazminatına hükmetmelidir(!).. Bu noktada (reddolma ihtimali karşısında) aklıma şu geldi; dava dilekçenizi tamamen ıslah edin (bu durumda ilk dilekçe hiç verilmemiş sayılacaktır), ıslah dilekçeniz ile davayı terditli hale getirin, yani, "öncelikle sözleşmenin feshi ne ve .... TL menfi zararın tazmini; bu kabul edilmezse aynen ifa ile ....... TL kira tazminatının (müspet zarar)......" diye talep edin...