Mesajı Okuyun
Old 28-02-2009, 12:04   #18
duyurucu1

 
Mutlu Alo Avukat!

ALO AVUKAT!

Bu duyurucu1 az değil çokça sıra dışı biri.Tesadüfen Avukat Hakları Komisyonuna sadece üye olarak girdi ya,kendini Birleşmiş Milletlerde üye sanıyor.Afrasından tafrasından geçilmiyor.

Komisyon başkanı ve komisyon divanı “Sevgili Duyurucu1 abimiz sen çok tecrübeli bir avukatsın,üstelik ikna kabiliyetinde çok.İnsanlar senin sözünü dinler biz genç olduğumuz için dinlemiyorlar.Al sana 58 kişilik üye listesi.Al sana Baronun bir telefonu.Bunlara tek tek telefon et.Toplantının bu Cuma saat 17.00 de olduğunu duyur.Ayrıca hazırlıklı gelmelerini de iste.

Duyurucu1 işsiz güçsüz bir avukat.Hani bazı esir kamplarında esirler boş kalıp akıllarında kötü ve muzır düşünceler gelmesin diye önce bir çukur kazdırırlarmış.Çukur kazılma işi bittikten sonrada kamp komutanı gelir ,denetler ve sonra çukurun tekrar doldurulmasını emredermiş.Amaç çukur kazmak değil.Esiri boş atıl bırakmamak.Boş insan muzır işlerle uğraşır.Kökü dışarıda düşüncelerin esiri olur.Bu nedenle insanları boş ve işsiz bırakmak gerek.İş yoksa refah düzeyi yüksekse insanlara çukur kazdırıp yeniden doldurtmak gerek.İşte komisyon divanı da Duyurucu1’e iyilik olsun diye işsiz olduğundan acımış olmalılar ki biraz da gaz vererek “Abi sen bu işleri iyi yaparsın “diyerek komisyona duyuru yapma görevini verdi.

Duyurucu1 her işte yaptığı gibi işi ciddiyetle sarıldı.Hemen listeleri aldı günde iki saat komisyon üyeleri ile telefonla görüştü.Hızını alamadı görmüş geçirmiş ve hatta eski dönemlerde Baro başkanlığı,yönetim kurulu üyeliği yapmış saygın avukatlarla görüştü.Onların görüşlerini aldı.Disiplin Kurulu Başkanı ile görüştü.Önerilerini aldı.Kendisinden yaşça büyük ve kıdemli olanlarla görüştü.Genç avukatlarla görüştü.Önerilerini toparlamaya çalıştı.

Hızını alamadı komisyon görüşmelerini ve Baro haberlerini avukatlara duyurmak için internet ortamında iletişim grubu oluşturdu ve Tek Kişilik Gazete çıkarmaya karar verdi.Amacı gazete patronu olmak, komleksini tatmin etmek.Hani dışardan baktıklarında diyorlar ya” Şu medya grubu bu medya grubu”patraonu “diye.İşte onun gibi bir şey Duyurucu1 de kendisine “Vay be Tek Kişilik Gazete sahibi!”diye parmakla gösterilsin diye kalktı Avukatlar için Tek Kişilik Gazete çıkarmaya karar verdi.Ve ilk sayısını yayımladı da.

Duyurucu1 bunları yaptıktan sonra Avukat Hakları Komisyonuna geldi.İstiyor ki cümle alem Duyurucu1 gelince ayağa kalksın alkışlasın “Bravo!Brovo!”diye bağırsın.Yer yerinden oynasın.

Ne gezer?Komisyon başkanının ve birkaç üyenin kuru teşekkürü ile iş geçiştirildi.

Sonra Komisyon resmen görüşmelere başladı.Meğer Komisyon üyeleri Duyurucu1’e oyun hazırlıyorlarmış.Ne bilsin.?Duyurucu1 biraz küskün biraz da ağlamaklı olarak söz istedi ve yazılı önerilerini teker teker sıraladı.

“Avukatkar meslek riski altındalar.Bu risk nedeniyle zaman zaman müşteki-mağdur veya sanık olarak ağır ceza mahkemesinin karşısına çıkabilmekteler.Avukatın avukatlık mesleği nedeniyle ve avukatlık görevinden dolayı başı derde girdiğinde hemen ve acilen kendisine savunma hizmeti verilmelidir. Bu konuda avukatlık kanunu madde :95/4 hak ihlallerine karşı meslektaşlarını savunmak görevini yönetim kuruluna vermiştir.Yönetim Kurulu bu görevini gerek duyması halinde başka avukatlara devredebilir.Bu yasal düzenleme karşısında acilen “Alo Avukat!” hattı kurulmalı.Başı dara düşen avukatlar hemen bu “Alo Avukat!”hattını aramalıdırlar.Savunma hizmeti organize edilip kurumsallaşmalıdır.Avukat zor durumda iken en azından yanında üç meslektaşını bulmalıdır.”diye döktürürken ve birazda son zamanlarda günün modası nutuk atmaya heveslendiği için sesi biraz yüksek çıkınca olanlar oldu.

Komisyon üyesi Genç Avukatlardan iri kıyım iki tanesi heyecanlanmış arkadan Duyurucu1’ın bacak arasına girmesi ile birlikte Duyurucu1, kendini omuzlarda buldu.Komisyonda bir alkış bir alkış deme gitsin.Her yer yıkılıyor.”Bravo! En büyük Başkan! Bizim Başkan!Vatan sana minnettardır!”nidaları ile komisyon toplantı salonu yıkılıyor.Bu şekilde salonda kaç tur atıldı bilmiyorum.

Uzatmayalım .Neticede Derin Baro adını değiştirdiler.”Abi bu Derin Baro adından millet tırsar.Kendini, Silivri yolcusu falan zanneder.Bu Derin Baro adı insana Silivriyi çağrıştırıyor.Biliyorsun Silivri denilen yer de Türkiyeden silindi.Silivri fiilen var ama adını kimse ağzına almaya korkuyor.Hatta alfebeden S ve E harflerini kaldıranlar bile var.O nedenle bu Derin Baro adı iyi bir ad değil.Sonra insanlar alfabelerinden Derin Barodan ürkerek D ve B harflerini de kaldırırlarsa bu işin sonu nereye varır. Alfabede hiç harf kalmaz.Bu nedenle Derin Baro adını değiştirelim gel daha sempatik bir ad koyalım”dediler.Sonunda “Alo Avukat!”adında karar kılındı.

Bu daha sevimli bir cümle oldu.Hani “Alo Tüpçü!Alo kapıcı!”gibi sempatik bir isim.Duyurucu1’ide bu “Alo Avukat!”savunma servisinin başına başkan yaptılar.

Hadi bakalım uğraş Duyurucu1.Millet paraları tomar tomar götürsün.Evler arabalar bağ bahçe alsın sen de Yok Derin baro ,yok Alo Avukat! Diye gereksiz işlerle uğraş dur bakalım.

Bir gün seni adliyenin koridorlarında evire çevire döverlerse kırılmadık yerini bırakmazlarsa gör.Üstelik o zaman kimse sana şahitlik de yapmaz.”Biz görmedik” der geçerler.Savcı dersen “takipsizlik1 verir.Hakim dersen “Merdivenden düşmüş” der.”Zaten tansiyon ve şekeri de vardı.Düşmesi hayatın olağan akışına uygundur”der.

Sen” Alo Avukat!” Başkanı oldum diye böbürlen bakalım.Bu işin sonu nereye varacak?

Beraat eden avukat
Duyurucu1