Mesajı Okuyun
Old 25-04-2008, 15:46   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

3. şahıs verilen ihtiyati tadbir kararının tarafı değildir. Mahkamace cebri icraya engel olacağına dair bir karar verilmedikce o kararın cebri icraya engel olmayacağını düşünüyorum. Aşağıdaki kararda da bu husus ifade adilmiştir.

Kaldıki, mahkemenin başkasına tescilin önlenmesi hakkında bir kararı mevcut değildir.Şerhler rızai temlke dahi engel teşkil etmemektedir. Şerhin gayesi bu konuda dava olduğuna dair alıcının uyarılmasıdır.

Kaldı ki, dava sonucu aile konutu şerhi konulsa dahi , nihai karardaki şerhin cebri icraya engel olmayacağı , ancak diğer eşin hacze karşı haline münasip evinin haczedilemeyeceği yönünde şikayet hakkını kullanabileceği öğretide kabul edilmektedir. ( Şükran ŞİPKA, Aile Konutu,2004,s.122)

Bu durumda İcra Md.lüğünün işlemi yasaya aykırı gözükmektedir. Aleyhine İcra Hakimliğinde şikayet yoluna başvurulmalı diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/17954

K. 2005/21826

T. 11.11.2005

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının satış işlemlerini başlattığı anlaşılmaktadır. İcra müdürlüğünce, taşınmazın kaydına hacizden önce tedbir konulması nedeniyle tedbiri koyan mahkemeden taşınmazın satışının yapılıp yapılamayacağı konusunda görüş sorulmuş, ilgili mahkemece de "istemin alacak iddiasına dayalı olmasından ötürü ihtiyati tedbire konu taşınmazın satışının bu karardan dolayı mümkün bulunmadığı, tedbirli hali ile dahi satışının olanaklı olmadığının bildirilmesi üzerine anılan müdürlükçe alacaklının satış talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/558 Esas sayılı dosyasında davacısının Soner Erdoğmuş, davalısının ise takip borçlusu Erdoğan Selçuk olduğu, takip alacaklısının ise bu dosyada taraf bulunmadığı, verilen tedbir kararının taşınmazın maliki olan borçlunun rizaen bu taşınmazını üçüncü kişilere satmasına engel olunmasına yönelik olup bu taşınmazın başka kişilerce malikin borçları açısından cebri icra yolu ile haczedilip satışının yapılmasına mani teşkil etmez. İcra müdürlüğünce satış işlemlerine devam edilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan icra mahkemesince alacaklının şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi