Mesajı Okuyun
Old 05-10-2009, 09:32   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Arkadaşlar ; Aile Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında davalı ile müvekkil arasında görülmekte olan 3 ayrı dava olmasına ,bu davalarda müvekkilin mevcut adresinin bilinmesine, davacı vekillerinin aynı olmasına, diğer davalardan birinin duruşması mevcut davanın duruşmasından birgün önce olmasına rağmen, davacı taraf müvekkilin gerçek adresini mahkemeye sunmak yerine " davalı askerdir ,adresini araştıralım bulalım " diyor.Hakim de davalının bulunduğu askerlik şubesine yazı yazılarak tebligata elverişli adresinin sorulmasına diyor.
Müvekkilimin adresi , davacının eşinin kimlik bilgileri ile kendisi ile alakası olmayan bir yerde aranıyor.Mahkemeye müvekkilim adı aynı fakat nüfus bilgileri davacının eşine ait bilgiler olarak sunulmuş.
Şimdi herşeyden önce meslek etiğini sorgulamak istiyorum. Bahsettiğim gibi görülen 3 dava da benimde meslektaşımında müvekkili aynı kişiler. Meslektaşımın (bu bir değil tabi ki )yapmış olduğu meslek etiğine sığar mı?Yani
Tecahül-i Arif sanatı yaparak mahemeleri yanıltmak mı bizim işimiz? Bu adres araştırmaları, gerçek dışı beyanlar yüzünden müvekkilimin telafisi imkansız zararları var. Bile bile yanlışı savunmanın ,alet olmanın bir bedeli olmalı. Hukuk hile ile değil gerçeklerle varolmalı ki her birey hukukun üstünlüğüne inansın.
Üzülerek söylüyorum ki bu ve benzer davranışlar içine giren ,adaleti yanıltma yoluna giden meslektaşlar yüzünden mesleğimden soğumaya başladım.Mesleğe başlarken "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim" diye niye yemin ettik biz?...

Sayın meslektaşım,
Davada karşı taraf vekilliğini yapan meslektaşımızı suçlamadan önce bazı hususları açıklığa kavuşturmanızda yarar var diye düşünüyorum:

- Avukat, karşı tarafın adresini bilmek, bulmak zorunda mıdır? Yoksa bu konuda müvekkilinin beyanı ile mi hareket eder?
- Davalar farklı tarihlerde açılmış da, müvekkilinizin sonradan askere gittiği meslektaşımıza söylenmiş olamaz mı?
- Siz bu sözettiğiniz davalara vekil olarak katılmıyor musunuz?
- Müvekkilinizin adresinin bulunamaması ve dolayısı ile tebligat yapılamaması sonucu ne gibi bir zarar doğmuştur? Bu zararın telafisi neden olanaksızdır?
- Eş olduğu anlaşılan tarafların nüfus bilgileri, aile birey numarası dışında zaten aynıdır. Bu konudaki sorun nedir?