Mesajı Okuyun
Old 12-03-2007, 22:58   #6
Aziz Kurtuluş

 
Varsayılan

Aslında tapu dairelerini fesh edip, bilgileri (kabul edilebilir ölçüsüyle) revize etmek ve/veya internette, tüm dünyanın kullanımına sunmak gibi farklı çözümler üretilebilir.

Bunun yanında belkide kat mülkiyeti kanunu, kat irtifakı vs vs başka kavramları, hatta Belediye hizmet ve çalışmalarınıda gözden geçirmemiz gerekebilir.

Tapu daireleri izlediğim kadarı ile Cumhuriyettin ilan tarihinden bile daha geriden geliyorlar.


Yazdıklarımı bir örnekle anlatmaya çalışayım, Örneğin bir yazlık yerde beğendiğiniz bir daireyi satın almak istiyorsunuz, herşey hallediliyor, tapuda satış gerçekleşiyor, paralar verilip imzalar atılıyor, elinize verilen üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Tapu senedi yazılı, kenar çerçevesi işlemeli değerli bir kağıt

gayrimenkulun sınıfı = planında
gayrimenkulun iktisabı vs vs........
vasfı = ARSA

Şahıs adına tapulu topraklar bina olmuş, apartmanlar olmuş, bunlar ada ve bulvarları oluşturmuş, mahalleler ilçeyi bazende şehri oluşturmuş...binlerce insan yaşıyor, tüm belediye devlet hizmetleri verilmiş, yaşam sürüyor, 20-30 yıllık binanın tapusunda ARSA yazabiliyor.oturduğunuz / aldığıınız koca apartmanda size verilen belgede ARSA yazıyor. evrakın üzerindede bir yığın farsça veya belkide arapça kelimeler dolu.

Düşünün kurum yüzyılın bu kadar gerisinde ve sizler / bizler tapulu yerlerimizde bunlarla karşılaşırken bunları yasarken,

yağmalanmış, şahıs, devlet, belediye, hazine arazilerini, düşünün, nikah başkasının üstünde, araziler kapanın elinde,

Adamlar bilgi, verirlermi, konunun ilgilisi olduğunuzu ispat etme yükümlülüğünüz olduğunu varsaydığımız halde, keyfi kararlarla bunu bile red edebilkdikleri oluyor, bir mahkeme kararını dilekçeme ekleyerek Tapu Müdürlüğüne gidiyorum, ektede ayrıca evimin tapusu var ( kuruma kolaylık olsun amacıyla , çünkü aynı sokakta )

Mahkeme kararı olduğu halde Çınarcık Tapu Müdürü, dilekçemi alabilmek için benden ADA, PAFTA, ADA, PARSEL NO.SU istiyor. Ben bu bilgilere sahip olmadığım için, dilekçemide almayabiliyor,Oysa Bilgi edinme kanunundan başka ayrıca T.C.Anayasasının VII MADDE 74 te dilekçe hakkı denilen bir kavram var, Mahkeme kararı tapu müdürlüğünden evrak alınması ifadesini karara yazmasına karşılk, dilekçe almamak / kayıttan geçirmemek dahi kişinin şahsi kararı olmuş durumda..


Posta, elektrik, doğalgaz,su, telefon, emniyet, Yüksek Seçim Kurulu, Bankalar, kredi kartları, Milli eğitim, Askerlik Şubeleri,Mernis projesi, vs vs yaşamımızla ilgili YAZILI AÇIK ADRESLE İŞLEM YAPILAN hizmetleri veren kurumlar, isim soyad, adres (kapı no.,daire no,sokak, mahalle, ilçe, il ) adresi tarzıyla çalışıyor, Tapu Müdürlüklerinin kavramında konuşma dilinde ise, ada, pafta,parsel olduğundan diğer örneklerle aynı düzeyde , aynı dili kullanmaya geçememişler,

Günün teknolojisi olan Bilgisayar kullanımının hayata geçmediği gün gibi aşikar

Bir sözlük kullanımı kadar basit anlamıyla, Tapu ya adres verdiğimde, benden Ada, parsel, pafta numaralarını istememeli, adresten...ada parsele dönüşümü kendileri yapmalı, yani tercümeyi yapıp, herkesin, her kurumun kullandığı dili onlarda kullanabilmeli, ada, parsel numarasını vatandaştan istememeliler diye düşünüyorum.



Tapu Müdürü benmiyim / bizlermi, sizlermi, onlarmı,
Sadece şahsi görüşüm, kurumun, revize edilmeye ihtiyacı var, günümüz dünyasına paralel yaşamıyor


Saygılarımla,