Mesajı Okuyun
Old 22-12-2010, 19:06   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Türkiye'nin en büyük bankalarından birinde, 5-6 yılldır kullandığım bir hesabım var.

Geçtiğimiz günlerde, tamamen TESADÜF eseri bu bankanın, Türkiye'nin en büyük sigorta şirketlerinden birinde benim adıma ferdi kaza sigortası yaptırdığını öğredim.

Sigorta poliçesi 4 yıl önce yapılmış...

Her yıl hesabımdan 20-30 Lira gibi (toplamda 100 TL civarında) para kesilmiş. Ekstrede bu kesintileri ve neyle ilgili olduğunu ben farketmemişim.

Bankayı arayıp (ki bankaları aradığınınızda bir muhatap bulmanın ne kadar zor ve vakit alıcı olduğunu bilirsiniz.) bu sigorta işleminin ne zaman, ne vesileyle yapıldığını, benim talep ya da onayımın olup olmadığını sordum.

Bana bu konuda hiç bir bilgi vermediler. Sadece, poliçeyi iptal etmişler. Oysa benim böyle bir talebim de olmamıştı. Ve bu yıl ki poliçenin bitme süresine kadar ki ücreti kıst yaparak iade ettiler...

Öyle anlaşılıyor ki, Banka benim kişisel bilgilerimi Sigorta şirketi ile de paylaşmış.

Banka ve/veya sigorta şirketi hakkında hangi hukuki ve/veya cezai başvuruları yapabilirim?

Saygılarımla,




*İnternette kısa bir araştırma yaptığınızda, bu tür mağduriyetlerin çok olduğunu göreceksiniz. Belli ki, bankalar, "biz yapalım, bu durumu farketmeyenler ve farkedip de sineye çekenler kârdır" diye düşünüyor...

Bir kimsenin haberi ve izni olmadan onun adına yararlı bir işlem yapmak vekaletsiz iş görme olabilir diye düşünüyorum. Ancak, bu işlemi, o kişinin size muhafaza etmeniz için emanet ettiği (vedia) parayı kullanarak yaparsanız, bence suç olur!

Ne suçu olur?

Emniyeti suistimal (Güveni kötüye kullanma) olabilir mi? Emin değilim, cezacı arkadaşların desteği lazım...

Ayrıca Bankacılık Kanunu 61. madde hükmü şu şekildedir:

Alıntı:
MEVDUATIN VE KATILIM FONUNUN ÇEKİLMESİ

MADDE 61 - 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere ve hapis hakkına, 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat veya katılma hesabı sahipleri ile kredi kuruluşları arasında vade ve ihbar süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.

Bu hükme aykırılığın cezası ise aynı kanunda:

Alıntı:
MEVDUAT VE KATILIM FONU SAHİPLERİNİN HAKLARINI ENGELLEMEK

MADDE 151 - Bu Kanunun 61 inci maddesi hükmüne aykırı davrananlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Şeklinde belirlenmiştir.

Bu arada sıkı durun, aynı kanundaki ilgili bir diğer hüküm ise şudur:

Alıntı:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: KOVUŞTURMA USÛLÜ

YAZILI BAŞVURU VE MÜDAHALE

MADDE 162 - Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Ancak, 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde re'sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon haberdar edilir. Bu fikra uyarınca yapılan soruşturmalar neticesinde açılan kamu davalarında, Kurumun veya Fonun başvuruda bulunması hâlinde, bunlar başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanırlar.

İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve zimmet suçlarından dolayı ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri saklıdır.