Mesajı Okuyun
Old 31-10-2008, 13:32   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/15782
Karar: 2004/20263
Karar Tarihi: 27.09.2004

ÖZET: Her ne kadar haciz konulduğu tarihte taşınmaz kaydı üzerinde tedbir şerhi var idi ise de, bu şerh daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesince kaldırılmış fakat konulan haciz mevcudiyetini korumaktadır. Kesinleşmiş Asliye Hukuk ilamında, taşınmazın <üzerindeki şerhlerle tesciline> karar verildiğine ve haciz kaldırılmadığına göre, Mahkemece ilamın aksine taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması yolunda karar verilemez. Bu konuda ancak mahkemeye başvurularak haczin kaldırılması sağlanabilir. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce verilen haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar yerindedir. O halde şikayetin reddi gerekir.


(2004 S. K. m. 366) (1086 S. K. m. 428)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Şikayetçi 3. şahıs Tiyana Konut Yapı Kop. vekili, Mersin Mezitli köyü 328 Ada 3 parsel sayılı taşınmaz için açtıkları tapu iptal tescil davası öncesi alınan 16.10.1995 tarihli tedbir kararı tapuda şerhli iken, 7. İcra Müdürlüğünün 1999/3882 sayılı dosyasından haciz konulduğunu, bilahare taşınmazın adlarına tesciline de karar verildiği halde İcra Müdürlüğü'ne yaptıkları haczin kaldırılması istemlerinin reddedildiğini bildirip, 3.10.2002 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İcra dosyasında bulunan 6.7.1999 tarihli tapu kaydında 16.10.1995 tarihli tedbir şerhi mevcuttur. 19.10.1995 tarihinde 3. parseldeki tüm bağımsız bölümler için tapu iptal tescil davası açıldığı, bu dava sonunda mahkemede şikayet konusu edilen (1) ve (5) nolu taşınmazlar teminat olarak tutularak şikayet konusu olmayan diğer taşınmazların tesciline karar verildiği Asliye Hukuk Mahkemesi yazıları gereği 23.5.2002 tarihinde tapu kaydındaki tedbirinde terkin edildiği mahkemeye sunulan ilam ve tapu yazısından anlaşılmaktadır.

Bundan sonra Asliye Hukuk Mahkemesine (1) ve (5) nolu bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescili için yeniden açılan davada mahkemece <Dava konusu E Blok (1) ve (5) nolu bağımsız bölümlerine davalı İlhan Akdemir adına olan tapu kayıtlarının iptali ve üzerindeki şerhlerle birlikte davacı kooperatif adına kayıt ve tesciline> karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmediğinden 2.7.2002 tarihinde kesinleşmiştir.

Her ne kadar haciz konulduğu tarihte taşınmaz kaydı üzerinde tedbir şerhi var idi ise de, bu şerh daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesince kaldırılmış fakat konulan haciz mevcudiyetini korumaktadır. Kesinleşmiş Asliye Hukuk ilamında, taşınmazın <üzerindeki şerhlerle tesciline> karar verildiğine ve haciz kaldırılmadığına göre, Mahkemece ilamın aksine taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması yolunda karar verilemez. Bu konuda ancak mahkemeye başvurularak haczin kaldırılması sağlanabilir. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce verilen 3.10.2002 tarihli haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar yerindedir. O halde şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)