Mesajı Okuyun
Old 27-04-2007, 12:47   #8
PINAR000

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4356

K. 2005/1031

T. 10.2.2005

• İTİRAZIN İPTALİ ( İlamsız İcrada Genel Yetkili İcra Dairesi Borçlunun Yerleşim Yerindeki İcra Dairesi Olduğu )

• İLAMSIZ İCRA ( Genel Yetkili İcra Dairesi Borçlunun Yerleşim Yerindeki İcra Dairesi Olduğu/Borçlu Sayısı Birden Fazla İse İcra Takibi Borçlulardan Birinin Yerleşim Yerindeki İcra Dairesinde Yapılabileceği - İtirazın İptali )

• BİRDEN FAZLA BORÇLU ( İcra Takibi Borçlulardan Birinin Yerleşim Yerindeki İcra Dairesinde Yapılabileceği/İlamsız İcra - İtirazın İptali )

• BORÇLUNUN YERLEŞİM YERİ İCRA DAİRESİ ( TTK.nun 1301. Madde Hükmüne Dayalı İtirazın İptali - Borçlu Sayısı Birden Fazla İse İcra Takibi Borçlulardan Birinin Yerleşim Yerindeki İcra Dairesinde Yapılabileceği )

6762/m.1301

1086/m.9/2

2004/m.50


ÖZET : Dava, TTK.nun 1301 nci madde hükmüne dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlamsız icrada genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki ( ikametgahındaki ) icra dairesidir. Bir icra takibinde borçlu sayısı birden fazla ise, HUMK.nun 9/2 nci maddesi gereğince, icra takibi borçlulardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinde yapılabilir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 9. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.10.2003 tarih ve 2002/477-2003/453 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Muktedir Lale tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı sigortacının, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak, davalılar aleyhine başladığı icra takibi neticesinde açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine dair tesis edilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, TTK.nun 1301 nci madde hükmüne dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HUMK'ndaki yetki hükümleri İİK.nun 50 nci maddesi hükmü uyarınca, ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Buna göre, ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki ( ikametgahındaki ) icra dairesidir. Bir icra takibinde borçlu sayısı birden fazla ise, HUMK.nun 9/2 nci maddesi gereğince, icra takibi borçlulardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinde yapılabilir.
Somut olayda, davacı sigortaca, her üç davalı hakkında ilamsız icra takibinde başlanılmış, yalnızca davalılardan Murtaz Şemsek vekilince, İstanbul İcra Dairesinin yetkisine itirazda bulunulmuş olup, diğer davalılarca ne icra dairesinin, ne de mahkemenin yetkisine herhangi bir itirazda bulunulmamış, mahkemece, yazılı gerekçelerle karar verilmiştir.
Oysa, takip tarihi itibariyle davalı trafik sigortacısının ikametgahı Gayrettepe/İstanbul olup, yetkili icra dairelerinden birinde takip başlatmakta zarar görenin seçimlik hakkı mevcuttur.
O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, takibin davalılardan trafik sigortacısının ikametgahı olan yetkili İstanbul İcra Dairesi'nde yapıldığı dikkate alınmak, anılan diğer davalıların yetkiye ilişkin hiçbir itirazlarının bulunmadığı gözetilmek ve HUMK.nun 9/2 nci maddesi gereğince işin esasına girilip, sonucuna göre bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafça, davalılardan sigorta hakkında davanın yargılamanın hiçbir aşamasında atiye terk edilmediği halde, edildiği şeklindeki gerekçe dahi kabul şekli bakımından doğru bulunmamıştır.
2- Emsal dosyalardan bilindiğine göre, davalılardan Akdeniz Sigorta A.Ş.nin, Kadıköy Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nin 07.02.2003 tarih ve 2002/396 Esas ve 2003/127 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verilmiş olup, Kadıköy İflas Müdürlüğü'nün 2003/3 sayılı dosyasında, iflas idare memurları da atanmıştır. İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilumum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile, tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı olarak taraf bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK.nun 194 ncü maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir.
Bu durumda mahkemece bir ara kararı ile davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasına karar verilmesi, o tarihten sonra davaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle, davalılardan müflis sigorta bakımından BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx