Mesajı Okuyun
Old 11-11-2011, 10:50   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
Değerli meslektaşlarım ; görüşlerinize ihtiyaç duyduğum konu da öncelikle teşhiste sıkıntı yaşamaktayım.Fabrika yedek parçası imal eden şirket , aldığı sipariş üzerine müşterisi için ürün imal etmiş ancak müşteri teslimden kaçınınca menfi zararın tazmini için kendisine dava açılmıştır.Mezkur davada alıcı şirket , teslim için geldiklerini ; ancak üretici firmanın teslimden kaçındığını ve hatta kendilerince yapılan ısrar üzerine tehdit edildikleri için olay yerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını iddia etmekte ve bu konuda şahit dinletmek istemektedir.Satıcı şirketin ürettiği materyaller genel kullanıma yönelik olmayıp her sipariş için ayrı ayrı üretilmektedir ve bu nedenle de üretilen ürünün satılabileceği tek kişi sipariş veren şirkettir.İşbu sebeple de üreticinin teslimden kaçınması şeklindeki iddia hayatın olağan akışına uygun değildir.Ancak alıcı şirket ; teslim için , üreticinin deposuna iki kamyon ve 30 işçiyle geldiğini ancak firma yetkilisi ve depo bekçisinin ürünleri teslim etmediklerini ve teslim yönündeki ısrarları üzerine de silah göstermek suretiyle teslim mahallinden ayrılmalarına sebeiyet verildiğini iddia ederek haksız fiil hükümlerine dayanıp şahit dinletmek istemektedir. Bu durumda , şahit beyanına mı yoksa olağan akışa aykırılığa mı üstünlük tanınacaktır ?

Anlatımınıza göre, sipariş üzerine üretim olduğu için taraflar arasında bir eser sözleşmesinin olduğu anlaşılmaktadır.

Davacı alıcının, taraflar arasında bir eser sözleşmesi olduğunu ispatlaması durumunda, eserin teslim edildiğini (veya teslim almaktan imtina edildiğini) ispat külfeti eseri yapan yüklenicidedir.

Dolayısıyla bu olayın, "hayatın olağan akışına aykırılık" kuralı ile pek ilgili olduğunu düşünmediğim gibi alıcının (iş sahibinin) "teslim etmeme" yi ispat zorunda olmadığı kanaatindeyim.