Mesajı Okuyun
Old 23-12-2010, 13:46   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Zamanla insanları daha çabuk tanımaya, deyim yerindeyse "insan sarrafı" olmaya başlayacak ve zaten sorun çıkaracak kişilerin işlerini Avukatlık Kanunu'nun en güzel maddesini (37/1) kullanarak almayacaksınız.

Bence en doğru tespit.

Elinize sağlık Sn. Aladağ...

Sadece avukatlar ile müvekkilleri değil -modern zamanlarda- herkes birbirine düşman. Hayat karmaşıklaştıkça çıkarlar daha fazla çatışmaya başlıyor, çatışmalar arttıkça hayat daha da vahşileşiyor. Çıkarları korumak için daha dikkatli olmak ve her geçen gün eskisinden daha fazla enerji harcamak gerekiyor.

Sonuç olarak, "düşman" ve "savaş"'tan bahsediyorsak Carl von Clausewitz'i anmamak olmaz:

Alıntı:
Mücadeleye düşmandan daha uzun süre dayanmak istiyorsak, mümkün olduğu kadar mütevazi amaçlarla yetinmek gerekir çünkü işin niteliği gereği önemli bir hedef önemsiz bir hedefe göre daha büyük ölçüde kuvvet harcamasını gerektirir. Saptanabilecek en küçük hedef ise sadece direnmektir, yani olumlu bir amacı olmayan bir mücadeleye girmektir. Bu durumda, nisbeten kuvvetli araçlara sahip olduğumuz ölçüde, sonuca daha emin bir şekilde ulaşmamız sağlanmış olacaktır. Ancak bu salt olumsuz (menfi) yolda nereye kadar gidebiliriz? Elbette tam bir hareketsizliğe kadar değil çünkü sadece dayanmak muharebe etmek değildir. Direnme, düşman kuvvetlerinin, düşmanı niyetinden vazgeçirmeye yetecek kadar bir kısmını yok etmeye dönük bir faaliyettir. İşte eylemlerimizden her biriyle amaçladığımız şey bundan ibarettir ve niyetimizin menfi karakteri de burada yatar.

Tek bir harekette yansıyan bu menfi niyet kuşkusuz, başarıya ulaşması şartıyla, aynı hedefe yöneltilecek müspet bir hareket kadar etkili değildir. Ancak menfi hareketin üstünlüğü şuradadır ki, müsbet harekete oranla başarı şansı daha fazladır ve dolayısıyle daha garantilidir. Tek bir eylem oluşu nedeniyle etkinlik yönünden kaybettiğini zaman aracılığı ile, yani mücadelenin sürdürülmesiyle telâfi etmelidir. Böylece, salt direnmenin temel ilkesini oluşturan bu menfi niyet aynı zamanda mücadeleye düşmandan daha uzun süre dayanmanın, yani onu yıpratmanın doğal bir aracıdır.

İşte saldırı ile savunma arasındaki farkın, savaş sorununa hükmeden bu temel farkın kaynağı buradadır... (Carl von Clausewitz, Savaş Üzerine)


Saygılarımla..