Mesajı Okuyun
Old 10-08-2003, 00:13   #12
uye994

 
Varsayılan

1. Eşcinsellerin dernek kurucusu olabilmesi ile eşcinsel derneği kurulup kurulamayacağı iki ayrı sorudur.

2. Kurulacak bir eşcinsel dernek tüzüğünün amaç maddesinde ne yazacağını açıkçası ben de çok merak ediyorum. Bu konuda işin kolaylıkla kılıfına uydurulabileceğini düşünmekle birlikte "devletlü" büyüklerimizin böyle konularda pek müsamahalı olmadıklarını da biliyorum. Nitekim googla da tarama yaptım biraz evvel, bol miktarda Türkçe eşcinsel sitesi ve topluluğu bulunmakla birlikte, bunların hukuken ne şekilde örgütlendiklerine ilişkin en ufak bir açıklama yok.

3. Şahsen bu konuyu 1998-1999 yıllarında Time dergisinde müslüman eşcinseller derneği kurulduğunu öğrendiğim zaman takibe almıştım. Edindiğim bilgiye göre özellikle ABD'de iyi örgütlenmişler ve siyasal taleplerde bulunabilecek güce ulaşmışlar. O tarihte Türkçe sitelerde de bir tarama yapmıştım. Biraz evvel yaptığım taramada ise aradan geçen 4-5 yıl içinde sayılarının epeyce arttığını, organizasyonun profesyonelleştiğini, ve ABD'deki kadar olmasa da bir ölçüde siyasal talepler ileri sürebilecek güce eriştiklerini gördüm. Bu konudaki kişisel fikrimi soracak olursanız, (biraz komplo teorisi olacak ama) soğuk savaş sonrası kendiliğinden önemini kaybeden ideolojik örgütlenmelerden doğan boşluğa bu tip hayat tarzıyla ilgili örgütlenmelerin ikame edilmek istendiğini düşünüyorum. Zira 98-99 yıllarında CIA'nin müslüman eşcinseller derneğini de yakın markaja aldığını yine internet yoluyla öğrenmiştim.

4. Türkiyede bildiğim en kapsamlı örgütlenme Lamda (http://www.lambdaistanbul.org/) vasıtasıyla gerçekleşiyor. Bunların dernek olup olmadıkları hususu meçhul. Fakat http//:www.lambda.com a bağlılar. Bu örgütlenmenin 4 merkezi var: kuzey amerika, avrupa, asya ve israil (bu da özellikle dikkatimi çekti). Neyse, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Komisyonundan bazı çalışmalar için ödenek alıyorlar. Her ne kadar devletlü büyüklerimiz bunların bazı çalışmalarını engelleseler de, yine 1999 yılında Türkiyenin insan hakları raporuna bu husus da işlenmiştir arkadaşlar.

5. Bu işlerin hukuki mesnedine gelince, görüşümce ellerinde yeterince hukuki argüman var. Bir kere ulusalüstü insan hakarı belgelerindeki cinsiyet ayrımcılığının yasaklanması ve ifade özgürlüğü gibi kurallar en güçlü dayanakları. Bu hukuken bana da makul geliyor. Ayrıca devlet olarak bu belgeler altında imzamız bulunduğu gibi Anayasamızda da bu özgürlükler teminat altına alınmış. Merak edenler için, sitelerinde hukuk köşesi de var.

6. Benim düşüncem, hukuka riayet edilsin, bunlara özgürlük verilsin. Zorbalıkla ve hukuku çiğnemekle hiçbir hareket bastırılamaz. Fakat bu hareketin ilerde (başlamış bile) siyasal talepleri olacağı da açıktır. Bu hususta da uyanık olmakta fayda var diye düşünüyorum, artık devletlü büyüklerimiz tedbirlerini ona göre alsınlar ki, başkaları böyle durumları aleyhimize kullanmasın.

İlgilenenler İçin Not: Vaktiyle bunların hukuk köşelerindeki bir yanlış bilgiyi düzeltmek gafletinde bulunmuş, sonra da mail adresimi değiştirmek zorunda kalmıştım. Artık ona göre yaklaşın.