Mesajı Okuyun
Old 09-04-2010, 13:19   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın Pınar;

Önceki görevinin ardından hiç bilmediği bir pozisyonda çalışacak olması ve daha önceki kazanımlarını yeni pozisyonunda kullanamayacak olması kanaatimce çalışma koşullarındaki esaslı bir değişikliktir müvekkilinize haklı nedenle fesih hakkı tanımaktadır. Sunduğum kararı incelemenizi öneririm.

--------------------------------------------------------------------------

YARGITAY 9. HD. 13.12.2005 tarih ve 2005/26748 E. 2005/39367 K.


İş koşullarında DEĞişİKLİK NEDENİYLE işÇİNİN iş AKDİNİ HAKLI SEBEPLE FESHETMESİ ( Kıdem Tazminatı Talebinin Kabulü ve iş Akdini işçi Feshettiğinden İhbar Tazminatı Talebinin Reddi Gereği - Süresi İçinde Türkiye iş Kurumuna Başvurmayan işçinin işsizlik Ücretine Hak Kazanamaması ve Bu Alacaktan işverenin Sorumlu Tutulamaması )
İHBAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLEMEMESİ ( iş Akdinin koşullarında esaslı Değişiklik Nedeniyle işçi Tarafından Haklı Sebeple Feshi - Muhasebe Sorumlusu Olan işçinin Genel Müdür Sekreteri Yapılmak İstendiğinden Akdi Feshetmesi )
KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( işçinin Muhasebe Sorumlusuyken Genel Müdür Sekreteri Yapılmak İstenmesinin koşullarında esaslı Değişiklik Niteliği - iş Akdinin Feshinin Haklı Sebeple Feshedilmiş Olması )
İŞSİZLİK ÖDENEĞİNE HAK KAZANILAMAMASI VE işVERENİN SORUMLU TUTULAMAMASI ( iş Akdini Haklı Sebeple Fesheden işçinin 1 Aylık Süre İçinde Türkiye iş Kurumu'na Başvurmaması )
İKRAMİYE ALACAĞI TALEBİ ( işyerinde İkramiye Uygulaması Bulunduğunun işçi Tarafından Yazılı Delille İspatı Şartı - Soyut Tanık Beyanlarına Dayanarak Hüküm Kurulamaması )

ÖZET :
1- Davacının muhasebe elemanı olarak çalışırken genel müdür sekreteri olarak görevlendirildiği ve bu değişikliği kabul etmeyen davacı işçinin 30.4.2004 tarihinde işyerini terk ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. koşullarında değişikliği kabul etmeyen davacının işyerinden ayrılması, 4857 sayılı iş Kanununun 24/2-f maddesi uyarınca sözleşmesinin haklı olarak feshi niteliğindedir. Davacı işçi haklı olarak iş sözleşmesini feshettiğinden kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerinde ise de, ihbar tazminatına hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
2- Davacı işçi iş sözleşmesinin haklı olarak feshetmesinin ardından 4447 sayılı yasanın 48 maddesi uyarınca bir aylık süresi içinde Türkiye iş Kurumuna başvurduğunu kanıtlayabilmiş değildir. Bu nedenle işsizlik ödeneğinden yararlanma şartları oluşmadığı gibi, davalı işverenin bu ödenekten sorumlu tutulması da doğru değildir. Öte yandan, davacı muhasebe sorumlusu olduğu halde ikramiye ile ilgili yazılı bir delil sunamamıştır. Davacı tanıklarının soyut nitelikteki beyanlarına dayanarak ikramiye alacağına hükmedilmesi de doğru olmaz.

DAVA :
Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ücreti, ücret, işsizlik sigortası ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi.Karşı taraf adına Avukat S. T. geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının muhasebe elemanı olarak çalışırken genel müdür sekreteri olarak görevlendirildiği ve bu değişikliği kabul etmeyen davacı işçinin 30.4.2004 tarihinde işyerini terk ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. koşullarında değişikliği kabul etmeyen davacının işyerinden ayrılması, 4857 sayılı iş Kanununun 24/2-f maddesi uyarınca sözleşmesinin haklı olarak feshi niteliğindedir. Davacı işçi haklı olarak iş sözleşmesini feshettiğinden kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerinde ise de, ihbar tazminatına hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
3- Davacı işçi iş sözleşmesinin haklı olarak feshetmesinin ardından 4447 sayılı yasanın 48 maddesi uyarınca bir aylık süresi içinde Türkiye iş Kurumuna başvurduğunu kanıtlayabilmiş değildir. Bu nedenle işsizlik ödeneğinden yararlanma şartları oluşmadığı gibi, davalı işverenin bu ödenekten sorumlu tutulması da doğru değildir. Anılan isteğin reddine karar verilmelidir.
4-Davacının aylık ücretinin 550.000.000.-TL brüt olduğu dosya içinde bulunan davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarıyla sabittir. Davacı işçi, bu yönde işverenin imzasını taşıyan belge sunamamıştır. Davacı tanıklarının da bu konuda kesin bir anlatımları olmamıştır. Böyle olunca bilirkişi raporunun birinci seçeneğine göre karar verilmesi gerekirken 2. seçeneğin kabulü hatalı olmuştur.
5- işyerinde ikramiye uygulamasının varlığı da kanıtlanabilmiş değildir.
Davacı muhasebe sorumlusu olduğu halde ikramiye ile ilgili yazılı bir delil sunamamıştır. Davacı tanıklarının soyut nitelikteki beyanlarına göre sonuca gidilmesi doğru olmaz. İkramiye isteğinin reddi gerekirken kabulü cihetine gidilmesi hatalıdır.

SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.