Mesajı Okuyun
Old 13-05-2008, 08:37   #2
av.sally

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/6244
K. 2005/8054
T. 10.3.2005
• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Dava Devam Ederken Davacının İşe Başlatılması - Davalı İşverenin Feshin Geçerli Bir Sebebe Dayanmadığını Kabul Ettiği Şeklinde Değerlendirilmesi Gereği )
• İŞVERENİN FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİ KABUL ETMESİ ( Dava Devam Ederken Davacının İşe Başlatılması - Aksi İleri Sürülmedikçe Bu Şekilde Değerlendirilmesi Gereği )
• HAKSIZ FESİH VE İŞE İADE DAVASI DEVAM EDERKEN İŞE BAŞLATMA ( Davanın Konusuz Kalıp Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilemeyeceği - Boşta Geçen Süre Ücreti ve Diğer Hakların Hüküm Altına Alınması Gereği )
• İŞE İADE DAVASI ( Dava Devam Ederken Davacının İşe Başlatılması - Boşta Geçen Süre Ücreti/Feshin Geçersizliğine Karar Verilmesi ve İşe Başlatılmak İçin İşverene Süresinde Başvurulması Şartı )
• BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ ( Feshin Geçersizliğine Karar Verilmesi ve İşe Başlatılmak İçin İşverene Süresinde Başvurulması Şartı - Dava Devam Ederken Davacının İşe Başlatılması )
4857/m. 21/3-5
ÖZET : Mahkemece davacının işe başlatılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığından söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ve davacının boşta geçen süre ücretine ilişkin talebi hakkında her hangi bir hüküm kurulmamıştır.

Dava devam ederken, davacının işe başlatılmış olması, aksi ileri sürülmedikçe, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını kabul ettiği şeklinde değerlendirilmelidir. Boşta geçen süre ücreti, feshin geçersizliğine ilişkin karar verilmesi ve işe başlatılmak için işverene süresinde başvurulması şartına bağlıdır. Davacı işçi, açıkça feragat etmemiş ya da talebini geri almamıştır. Boşta geçen en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerekir.

DAVA : Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, işe başlatılmama tazminatına ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.

Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli sebeple hakları ödenmek suretiyle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacının işe başlatılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığından söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ve davacının boşta geçen süre ücretine ilişkin talebi hakkında her hangi bir hüküm kurulmamıştır.

Ancak, dava devam ederken, davacının işe başlatılmış olması, aksi ileri sürülmedikçe, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını kabul ettiği şeklinde değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanun 121. maddesinin 3. ve 5. fıkralarına göre, boşta geçen süre ücreti, feshin geçersizliğine ilişkin karar verilmesi ve İşe başlatılmak için İşverene süresinde başvurulması şartına bağlıdır. Somut olayda, boşta geçen süre ücretine ilişkin bu şartların yargılama sırasında, davacının işe başlatılmasıyla, önceden gerçekleştiği kabul edilmelidir. Bu durumda davacı işçi, açıkça feragat etmemiş ya da talebini geri almamış ise boşta geçen en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerekir. Dosya içeriğine göre davacı işe başlatıldıktan sonra söz konusu ücret ve diğer haklarından açıkça feragat etmemiş, aksine boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Bu nedenle, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalıdır.

SONUÇ : 4857 Sayılı İş Kanunun 20/3. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1- ) Gemlik Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesinin 27.9.2004 tarih ve 504-814 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- ) Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine,

3- ) Davacının dava devam ederken davalı işverence işe başlatılmış olması nedeniyle işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına,

4- ) Davacının geçersiz sayılan fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine,

5- ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

6- ) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 350 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

7- ) Davacı tarafından yapılan 29 YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

8- ) Temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,

Kesin olarak 10.3.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Ben bu karardan kanun metninin lafzıyla değilde ruhuyla yorumlandığını görüyorum.Yukarıdaki açıklamalarınız elbette karşılaşılacak vakalardır.Ancak kanun metninin yorumu maddenin konuluş amacını geri plana düşürmemelidir kanaatindeyim.

Saygılarımla