Mesajı Okuyun
Old 07-02-2008, 20:52   #3
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Daire
Esas No
: 2001/02534
Karar No
: 2005/03655

ÖZET:
Davacının kadrosu dışında bir görevde çalıştırılması sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle, mirasçıları lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): Kendi Adına Asaleten, … ve … Adına Velayeten

Vekilleri: Av. …, Av. …

Karşı Taraf: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

İsteğin Özeti: Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 28.02.2001 günlü, E: 2000/1322, K: 2001/251 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Serap Erkan

Düşüncesi: Teknisyenlik kadrosunda görevli iken bu kadrosu dışında şoför olarak görevlendirilmesi üzerine geçirdiği trafik kazası sonucu ölen muris …'ın ölümüne davalı belediyenin hizmet kusurunun sebep olması nedeniyle varisleri olan davacılar lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Sefer Yıldırım

Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Davalı idarede Teknisyen olarak görev yapmakta iken Çankırı'ya hasta nakli amacıyla şoför olarak görevlendirilen ve görev dönüşü meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden muris …'ın eşi ve çocukları olan davacılar, 22.000.000.000 TL. maddi, 6.000.000.000 TL. manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.

Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 28.02.2001 günlü, E: 2000/1322, K: 2001/251 sayılı kararıyla; muris …'ın şoför olarak görev yapmakta iken teknisyen kadrosunun özlük haklarından yararlandırılmak için teknisyen kadrosuna atandığı ve idare tarafından belli zamanlarda şoför olarak görevlendirilmesine itiraz etmeyerek rıza gösterdiği, gidiş dönüş 300 km.lik bir yola iki günlük görevlendirmede mevzuat yönünden kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı, buna rağmen ilgilinin görevin ikinci günü dönüş yapmak yerine aynı gün dönmek istediğinin anlaşılması karşısında, idareye yüklenecek nitelikte zarar doğuran kusurlu bir eylem ya da işlem bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacılar, teknisyen kadrosunda görevli olan muris …'ın kadrosunun dışında şoför olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirme olmasaydı söz konusu kazanın meydana gelmeyeceğini, teknisyenlik kadrosuna özlük haklarından yararlanmak amacıyla değil bu kadroyu hakettiği için atandığını ileri sürerek idare mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.

T.C. Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında ; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutulmuş, 657 sayılı Kanun'un 33. maddesinde , kadrosuz memur çalıştırılamayacağı hükmü, 45. maddesinde ise; hiç bir memurun sınıfının dışında bir görevde çalıştırılamayacağı hükmü getirilmiştir.

Olayda; davacıların murisinin davalı idarede şoför olarak görev yapmakta iken 02.01.1996 tarihinde teknisyen kadrosuna atandığı ve ölüm olayının meydana geldiği tarihte de teknisyen unvanıyla görev yapmakta olduğu görülmüş olup; anılan şahsın teknisyenlik görevinin dışında kendi görev alanı ve sorumluluğuna girmeyecek şekilde ambulans şoförü olarak görev yaptığı il dışında (Ankara - Çankırı arasında) hasta nakli amacıyla görevlendirilmiş bulunması karşısında, davalı idarenin bu görevlendirme ile ağır hizmet kusuru işlediği ve bu işleminden doğan zararı tazminle yükümlü olduğu kuşkusuzdur.

Ayrıca, davacıların idarenin ağır hizmet kusuru sonucu yaşadıkları ölüm olayı nedeniyle eş ve babadan yoksun kalmak suretiyle manevi zarara da uğradıkları açıktır.

Öte yandan, davalı idarece tazmini gereken maddi ve manevi tazminat tutarlarına yasal faiz işletilmesi gerekmektedir.

Bu durumda; anılan şahsın kadrosu dışında bir görevde çalıştırılması sonucu meydana gelen ölüm olayı nedeniyle davacılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz isteminin kabulüyle Ankara 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 28.02.2001 günlü, E: 2000/1322, K: 2001/251 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 16.09.2005 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY
İdare Mahkemesi'nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddiyle anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.