Mesajı Okuyun
Old 26-01-2008, 12:33   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Pilon yeri için mülkiyet kamulaştırılması yapılır. Sağında solunda ayrıca irtifak kamulaştırılması yapılmasına uygulamada rastlamadım.Ancak etrafından yer altı kablosu geçiyorsa onun için olabilir. Elektrik ile ilgili irtifak kamulaştırması denilince akla ilk gelen taşınmazın üzerinden geçen yüksek gerilim hatlarıdır. Alanı da gerilim hattının parseldeki izdüşümüne göre hesaplanır. Bedeli ise geçen havai hattın parselde oluşturacağı değer düşüklüğü şeklindedir.

2. Gelir metodu ile bedel tespinde, bölgede yetiştirilmesi mutad olan ürünler ve münavebe yöntemi Tarım İl, İlçe Md. lüklerinden sorularak tespit edilebilir.
Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

T.C.
YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/11256

K. 2001/11335

T. 10.12.2001

DAVA : Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırılan taşınmazın değeri, birinci bilirkişi kurulu tarafından yalnızca tütün ürününün yıllık net geliri esas alınarak belirlenmiştir. Kamulaştırma Yasasının 11.maddesinin F bendi uyarınca, arazilerin getirecekleri net gelir esas alınarak değerleri belirlenirken, sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için, tek bir ürünün net gelirinin esas alınmasıyla yetinilmemesi, bölgede yetiştirilmesi mutad olan ürünler ve münavebe yöntemi Tarım Müdürlüğünden sorularak, tütün yanında başka ürünlerinde münavebeye alınması gerektiği düşünülmemesi,
2-Dosyada mevcut İlçe Tarım Müdürlüğünün 5.5.2000 günlü yazısında tütün ortalama ürün miktarı 80 kg/dekar, buğday 250 kg/dekar olarak bildirilmiş olup, bilirkişi raporlarında sırasıyla listede gösterilenlerin üstünde 120 kg ve 400 kg olarak alınmak suretiyle yüksek değere ulaşılmış olması,
3-Domatesin dekar başına ürün miktarı İlçe Tarım Müdürlüğünden ortalama satış fiyatı Hal Müdürlüğünden sorulup raporun denetlenmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece, belirtilen eksikler giderildikten sonra bilirkişi kurullarından ek raporlar alınmalı, raporların verilere uygunluğu denetlenmeli ve hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
Kabule göre de; davacı vekilinin düşük değerli raporu kabul edip etmediği yönünden beyanı alınarak düşük değerli raporu kabul etmesi halinde bu rapora göre hüküm kurulmak, kabul etmezse iki raporu uzlaştırıcı rapor alınmak üzere üçüncü bilirkişi heyeti ile yeniden keşif yapılarak rapor alınmak ve ortalamayı veren rapora göre hüküm kurmak gerekirken yüksek değerli rapora göre karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bundan ayrı, 20.10.1989 gün ve 1988/4 Esas-1989/3 Karar sayılı tevhidi içtihat kararı gereğince davacılardan Süleyman payı için 17.3.1999, Zafer payı için 4.3.1999 tarihinden faiz verilmesi gerekirken daha önceki 20.2.1999 gününden faiz başlatılması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.