Mesajı Okuyun
Old 01-12-2006, 16:53   #3
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sevgili Simali2
TCK 267/8; İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar. demekte ise de lafzi yorumla birlikte geniş yorum da yapılması gerektiği kanaatindeyim. Zira kişinin suçu işlemediğinin sabit olma anı somut olayın özelliklerine göre değişebilmektedir. zaten 267. madde de bu aşamaları aşağı yukarı saymış bulunmaktadır. Suçun işlenmediğinin sabit olma anına çok değişik örnekler verilebilir.
1. Kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olabilir. Bu halde beraat kararı aranmayacaktır.
2. Kişi isnad edilen suçtan dolayı mahkum edilmiş hatta ceza infaz ediliyor dahi olabilir. Bu durumda yeni deliller ortaya çıkabilir ve kişinin suçsuz olduğu anlaşılabilir (yargılamanın yenilenmesi ) Buradaki beraat kararı ise ilk derece mahkemesince verilecek bir beraat kararı olmayacaktır.

Ayrıca suçun işlenmediğinin sabit olma anından kasıt genel manada beraat kararının verildiği an mıdır? yoksa beraat kararının kesinleşme anı mıdır bunu tartışmak gerekir. Sabit olmak deyiminden lafzi yorumla çıkan sonuç basit manada Değişken olmayan demektir. O halde karar makamınca verilen hükmün değişken olmadığı an esas alınmalıdır. Bir hüküm ne zaman değişkenliğini kaybeder sorusuna verilecek cevap kanaatimce hükmün kesinleştiği andır. Tabi bu benim naçisane yorumum.
Saygılarımla...