Mesajı Okuyun
Old 06-11-2008, 20:02   #6
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Örnek bir yargıtay kararı buldum galiba. Burada da fiilen bir araya gelmemiş taraflar ve mahkeme yaşananları Şiddetli Geçimsizlik olarak nitelendirmiş ve kusurlu olanı da tespit etmiş.Eski tarihli ama temel kavramlar aynı.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 1976/51
Karar: 1976/273
Karar Tarihi: 19.01.1976

ÖZET: Nikaha rağmen kadının ortak hayata yanaşmamış olması ve bu yüzden eşlerin boşanmış bulunmaları, kadının aile birliğine karşı yükümlü olduğu görevlerini yerine getirmekte önemli derecede kusurlu sayılmasının delilidir. Kadının tutumu ile aile birliği dağılmış böylece bağışlamanın amacı ortadan kalkmıştır. O halde evlenme sırasında veya evlenileceği ümidi ile daha önce koca eşine verdiği dava konusu eşya ve ziyneti geri isteme hakkını kazanmıştır.


(818 S. K. m. 234, 244)

Dava: K. Demir ile G. Demir arasındaki boşanma ve eşya davasının yapılan muhakamesi sonunda tarafların boşanmalarına, eşya davasının reddine dair verilen hükmün vekalet ücreti ve eşya ile ilgili bölümü davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, boşanma ve eşya hakkında istihkak iddiasına ilişkin olup, mahkemece eşlerin boşanmalarına eşya hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.

Eşler nikahlanmışlar, fakat fiilen birleşmemişler, davalının kusuru ile meydana gelen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş, temyiz edilmemek suretiyle hüküm kesinleşmiştir.

Gerçekten evlenmeden önce veya sonra eşlerin birbirine bağışta bulunmaları geçerli olup, bağışlanan şeyin mülkiyeti bağışlanana geçer. Ancak aile görevlerine önemli şekilde uyulmamış olması bağıştan dönme (rücu) sebebidir. (B.K. 244/2)

Nikaha rağmen kadının ortak hayata yanaşmamış olması ve bu yüzden eşlerin boşanmış bulunmaları, kadının aile birliğine karşı yükümlü olduğu görevlerini yerine getirmekte önemli derecede kusurlu sayılmasının delilidir. Kadının tutumu ile aile birliği dağılmış böylece bağışlamanın amacı ortadan kalkmıştır. O halde evlenme sırasında veya evlenileceği ümidi ile daha önce koca eşine verdiği dava konusu eşya ve ziyneti geri isteme hakkını kazanmıştır. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 19.1.1976 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Evlilik birliği kurulduktan sonraki(fiili bir birliktelik olmasa da, olamasa da) taraflar arası anlaşmazlığa neden olan meselelerin şiddetli geçimsizlik olarak nitelendirilmesi gerekir diye düşünüyorum...

Saygılarımla.